Hayat bir zamanlar
Savaş yılları kadar zordu
Bizi bu engebeli yokuşlar değil
Yanlış insanlar yordu
Çocuktuk
Sırtımızda yoktu yünden bir gocuk
Beni sorarsanız anlatayım
Ben ki uçurtması
Hüzünler direğine takılan
Ak saçlı çocuk.
Benim öykülerimin başı dumanlıdır
Yüzü güneş yanığı Anadolu’m gibidir
Kah ulu dağlarda yitik bir zılgıt
Atının üzerinde yiğit bir er
Kah kavgada unutulmuş çatal bir hançer
Sen öykülerimin ağlayan yanı
Sen
Sevdiklerimi benden çalan Azrail
Bilirim dolaşırsın
Dergah dergah
Oba oba
Kapı kapı il il
Benim öykülerimde
Yaşamak kadar zariftir her şey
Avuçlarımda insan sevgisi taşırken
Pınarlara
Ve öykülerimde bile dua ederim
Kavuşsunlar diye
Kavuşamayan yarlara
Benim öykülerimde
Paylaşmaktır kutsal olan
Bir dilim ekmeği
Benimdir
Goncaya çiçeğe
Karın tokluğuna konan arı
Benimdir şimdilerde
Kuşlara yem olan bir avuç darı
Kayıt Tarihi : 8.3.2012 08:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Paylaşmak yoktur, iki ucundan çekiştirip esnetmek kutsaldır, tabi esneyebilirse.. olmadı kopar
Benim öykülerimde kavuşmak yoktur, kavuşmak için edilen dualar martılara dağıtılır
Benim öykülerimde anılar, anında yaşanmaz, hep gecikir, yaşanmıştır çoktan, sana külü kalır
Uçurtmalar direklere takılmaz benim öykülerimde, onlara uçmayı öğretmekle geçer ömrün, umudunu yitirdiğinde herbiri mezar taşı olur, direkler ise yükseklik korkusu sebebiyle yere paralel durur, göğe uzanan tek şey kaygılarındır...
Öykülerimiz farklı ama şiir güzeldi...
şiirine
Selamlar.
TÜM YORUMLAR (4)