Ben, başı örtülü bir kızım.
Ağırdır benim yüküm, siz bilemeziniz.
Anlayamazsınız içimde kopan fırtınaları
Fark edemezsiniz yüreğimdeki çığlıkları
Ne nefesimin sıkıştığını hisseder;
Ne ağladığımı duyarsınız.
Dedim ya işte:
Ben başı örtülü bir kızım!
Ne ben sizden medet umarım;
Ne de siz derman sunarsınız…
Mutlu olmuştum geçenlerde bir nebzecik de olsa,
Beni anladığınızı sanmıştım.
İlk kez ferah bir nefes alabilmiş;
Hayatı bu denli güzel,
İlk kez koklayabilmiştim.
Kara bulutları bir bir sıralamıştım ardıma
Belki küçük bir çocuğun anne sevinci,
Belki de Rabbi’ne kavuşan şehidin cennet sevinci!
Ya da ne bileyim!
Adını ne koyarsanız işte…
Gururluydum hiç olmadığım kadar
Mutluluk, ruhumu okşarcasına esen bir meltem gibi,
Dolaşmamıştı bedenimde hiç bu kadar pervasızca.
Biçare aklım;
Bu denli unutamamıştı acı günlerini
Ve ben! Evet, inanması güç ama
İlk kez sevinçten ağlamıştım.
Durup bakmış ve vedalaşmıştım karamsarlığımla.
Dinmiş sanmıştım yağan kirli yağmurlar,
Bu güneş bir daha batmaz;
Geceler artık karanlık olmaz sanmıştım.
Yanılmışım!
Siz yine oralardaydınız.
Bir yerlerde bir şeylerle meşguldünüz!
Unutmuştunuz yine inanç kardeşliğini…
Ne benim sevincimi anlamış;
Ne huzurumu paylaşmıştınız.
Oralarda bir yerlerdeydiniz, biliyordum.
Daha yanaklarımda yaşlar kurumamıştı bile.
Ve siz beni yeniden ağlatmıştınız!
Kırılası ellerinizi yine kutsalıma uzattınız.
Feryadıma dönüp bakmadınız,
Haykırışıma kulak asmadınız,
Ben bugün yine gözlerinize baka baka ağladım da;
Benliğinizden utanıp Yaradan’a sığınmadınız.
Siz belki farkında değilsiniz!
Ama kendi ellerinizle kendinizi,
Kor ateşlere saldınız…
Umudum tükenmez; davam yara almaz benim,
Dinmese de ağıtım; Hakka sırt dönmez tenim,
Ben tek başıma ağlar, tek başıma da susarım!
Sızılarımı içime gömer, yarama tuz basarım!
Siz yine ne olduğunu kavrayamazsınız.
İçimi kasırgalar kavurur da;
Öylece durup bakarsınız…
Ne diyeyim, ne söyleyeyim işte?
Ben başı örtülü bir kızım.
Yüküm ağır, yolum uzun!
Her şeyi yine önce siz yapar,
Ve yine her şeyi önce siz yaşarsınız…
Kendi kararınız kendiniz yazarsınız.
Ya derdime dert katar, ya çare ararsınız!
Ya yaşıma kulak asmaz, ya beraber ağlarsınız!
Ya da boş vermişliğin en alasını yaşar,
Mizanda kan kusarsınız.
Bırakalım bunları bir kenara derseniz:
Ben ıssız köşemde her gece ağlarım,
Siz de yarınlarınıza umutla(!) bakarsınız…
Abdulkadir İlyas(2008)
Kayıt Tarihi : 22.3.2008 00:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)