Beni Sana Getirdi Şiiri - Hülya Kırklaroğlu

Bazen sıkılıyorum kendimden… Yumruğu masaya,
kapıyı yüzüme vurup gidesim geliyor!

Ama nereye!?

İnsan diyor yüreğim, insan, kendine koşmak dururken, dünya’yı ne diye ciddiye alır ki? Nesi var ki dünyanın,
rüzgar gibi geçen yıllarından başka…

Sesler, bir takım sesler parfüm kokularıyla karışırken birbirine, günler birbiri üzerine devriliyor.

Takıversem dünyaya bir çelme, ben mi önce düşerim dizlerimin üzerine, dünya mı diz çöker edebiyatın, fikrin, zikrin, felsefenin önünde?

Dünya, dünya içinde… Ne dünya bizden haberdar, ne de biz dünyanın sur’undan haberdarız…

Ne diye bu yıl her şeye yetişeceğim diye yordum ki tüm yıl bedenimi? Kırgınım kendime!

Ne diye düzenimizi bozdum ki Sevgili Günlüğüm✍🏻
Sana olan özlemim geceler boyu yastığı çekiştirip,
yorganla kavgaya girişti, değer miydi?

Geceler boyu yastık, yorgan kavgası arasında kalmanın ne demek olduğunu bilir misin sen ?

Aklıma geldikçe gülmüyor, düşünüyorum. İnanmayacaksın belki ama tebessüm dahi etmiyorum. Geceleri yastık yorgan kavgasından uykusuz kalmışım diğer günler gibi o gün de… Sabah namazına kalkamadım, gün ışımış, ön taraftaki koca ağaçta yapraklar bir arpa boyu daha boy atmış, yetmemiş yeşiline ton katmış kuşlar dallarında cıvıldaşırken. Duyuyorum şirin sesleri ama gözlerim açılmıyor, günlerden pazartesi İngilizce dersi ve bedenim dile geldi.

Çekti isyan bayrağını tuttu zihnimi kurşuna, topa!
Kımıldamak mümkün değil, ağır bombardıman varken.
Başımı kollarımın arasına alıp, saklandım!
Deve kuşunun başını kuma gömüşü gibiydi, şimdi sahneyi görüyorum da…

Eli maşalı mı desem, yoksa elinde cetvel mi?
Şöyle dile geldi.

Kaç ingiliz, İngiltere’de otururken sabah uyanıp
koşaradım Türkçe öğrenmek için kursa gidiyor, hımmm?
Bir kere duydum bu sesi! İkiletmedim!

Tekrar üstüne tekrar ettim cümleyi, uykuya dalana kadar içimden, derinden.
Minik aralandı gözlerim, yastığı kaptığım gibi huzurla, gerindim, belki namaste de demiş olabilirim ve yüzükoyun uykuya devam ettim.
Sanki yıllardır uyumamışım gibi bebekler gibi uyudum..

Uyandığımda saatler ilerlemişti ve ne olduysa o günden sonra evde çalışırım dedim.

Zamanlı gelen soru mantığa davet etmişti beni. Öğrenmenin tekniğini öğrenmiştim aşağı yukarı ne de olsa.

Kendime gelmişim gözlerimde ışıltı, yüzümde yorgunluktan eser yoktu. Ayna da gördüklerimi yazıyorum, saçlarımı alelacele yalap şap taramayışımdan anladım ki oldukça yormuşum kendimi.

Sonra eski tası düşündüm, eski hamamı. Yüreğim hamam taşına oturmuş gel dedi, gel… Naz etmedim. Gelmem mi diye ekledim ağzım kulaklarımda.

Gittim uzandı ellerime, eğdi başımı kondurdu alnıma öpücüğü.

Unutmuşum!
Unutmuşum!

Alnımdan öpülmeyi unutmuşum biliyor musun
Sevgili Günlüğüm✍🏻 iyi geldi!
Alnımdan öpülmek beni bana; beni sana getirdi.