Bu şehir harabe, baykuş ferman okur.
Her yanı bunalım; neşe, huzur yoktur.
Denizi pis kokar, dağları kupkuru.
Bereketten yoksun düzlüğü çukuru.
Lağım suları akar derelerinden,
Günah dökülür yollara evlerinden.
Heyhât bu şehirde gelmişim dünyaya.
Açtım gözlerimi iğrenç bir rüyaya.
Dikilmiş binaları birbiri üstüne;
Betonlar kalacak sonraki nesline.
Bu şehir, iyileri iter kaktırır;
Hazmedemez ve Polikarp’ı yaktırır.
Pek çok terbiyesiz toplanmış buraya.
Türlü kötülükler gelmiş bir araya.
Yaş kesen burada, baş kesen burada.
Haramilik yapan, ev soyan burada.
Selâm vermez insanlar birbirlerine,
Dövüşürler gidiyorken işlerine.
Kalleşi boldur aynı havası gibi.
Nezaketten uzak zengini garibi.
İyi niyetle almış atalarımız.
Uğruna akmış oluk oluk kanımız.
İtiraf ediyorum candan yürekten:
Kaçabilsem sevinirim bu şehirden.
Kayıt Tarihi : 21.6.2012 15:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Belki vardır böyle bir şehir belki yoktur, kim bilir. Bütün mesele göze takılan gözlüktedir belki de. Ama şair dediğin, duygularını mısralara dökmekten alamıyor kendini işte. Varsa günahı, bana aittir, kabul ediyorum.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!