Gecenin en koyu, en siyah noktasında yıldız gibi parlıyordun.
Kimse sana erişemiyordu.
Avuçlarımın arasında alevleri tuttum adeta.
Ben seni meğer gözümde yüceltmişim.
Şimdi, şimdi anlıyorum.
Artık senin benden gitmen gerekiyor, biliyorum aşkım, sana yük oluyor.
Yokluğum üzmeyecek, incitmeyecek taşlaşmış kalbini.
Ne söylesem yetersiz kalacak.
Ben her gün yudum yudum zehirlendim yanında.
Gittiğin yerde kal, dönme sakın, bırak yokluğuna alışayım.
Başta zor gelecek, biliyorum ama geçecek.
Hangi derdim benimle kaldı? Her birini uğurladım gönül penceremden.
Ben seni sevdiğimden emindim de,
Sen var mıydın, yok muydun belli değildi.
Benim her rüzgarda bir bir yaprak döktüğümü görmüyordun.
Her gece kendimle cebelleşip cezalar kestiğimi bilmiyordun.
İnsan her şeyi unutamıyor, yaralanıyor; o yaranın izleri ömürlük kalıyor.
Tıpkı dudaklarda ıslıkla çalınan kırık dökük bir ezgi gibi.
Bu deli yürek her yaşananı siliyor da, bir sende takılıp kalıyor.
Bir gün sende anlayacaksın, can yangınları etrafını sardığında, işte o zaman kırdığın kalbin ahı gelsin aklına.
Beni sevmişti, benim için kendini feda etmişti.
Bunu anlayamadım, anlayamadım dersin.
Kayıt Tarihi : 22.7.2025 12:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!