Kızıl bir şafak sökerken şehrin grisine,
İki ruh tanıştı, aşk yazılmıştı kaderlerine.
Biri asi bir rüzgar, diğeri deli bir fırtına,
İki yangın, iki bayrak, sevdalı toprağına,
Kadın konuştu, sesi tarihten yankılandı,
"Ben devrimciyim," "yani zor biriyim." dedi,
Kelam titredi havada, bir mızrak ucu gibi,
Alev alev yandı geçmiş, alevlendi külleri.
Adam gözlerinde derin bir sükûnle gülümsedi,
Sakin ve mağrur, bir nehrin akışı gibi,
"Bir şey olmaz," dedi, sesi vatan türküsü,
"Ben de ülkücüyüm, inanmış iman etmiş serden geçtisi."
İki zıt kutup, iki ayfı dünya, aynı göğün altında,
Yürürlerdi yollarda, dillerinde değil, ruhlarında dava,
Kadın, karanlık gecenin fısıltısı, isyanın şafağı,
Yüreğinde kavgası, duruşu adaletin sancağı.
Her bir sözü kurşundu, alev her bir bakışı,
Zulme karşı dururdu, davasına adamış ömrü,
Erkek, bozkırın yeli, inanmışlığın fermanı,
Gözlerinde vatan sevdası, alnında adanmışlığın nişanı,.
Her bir nefesi yemin, erdem her bir adımı ,
Bayrağa sevdalı, toprağa gönülden bağlı,.
İki ateş, iki deniz, aynı rüyaya uyanan,
Kavgaları derin, sevdaları yaralı, yürekleri kanayan...
Kadın, deli fırtına, asi isyanın sesi,
Erkek, bozkırın yeli, davasının delisi.
Cok geç denk geldiler, saçlarına aklar düşmüş,
Gözlerinde hüzün, gönlünde hasret birikmiş.
Bakıştılar sessizce, kelimeler artık gereksiz,
Anlamışlardı, aşkları davanın ötesinde ölümsüz,
Bir devrimci, bir ülkücü, aynı göğün altında,
Aynı toprağa düşen yağmur, aynı sevdanın tahtında.
Uzandı eller, ilk kez tutundu, ayrılık sustu,
Çünkü davalar bitsede, sevda sonsuzdu...
Kayıt Tarihi : 24.6.2025 09:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!