Soğuk bir kış gecesi, seni sıcak yuvanda pencereden izleyen serçeyim ben.
Yüzündeki tebessüme acını gömdüğünü gören aynayım.
Iç sızını hisseden ve aşk ateşinin yaktığı kalbinin kokusunu ötelerden alan rüzgarım.
Hıçkıra hıçkıra ağladığın gecelerde, nefes almak için çıktığın balkonda yaktığın ve içine çektiğin sigarayım.
Dinlediğin müzik, baktığın ay ışığı, saçını okşadığın parktaki çocuğun tebessümüyüm.
Ben, beni benzettiğin birini gördüğünde kalbindeki çarpıntıyım.
Sonbaharda ağaçta kalmış ve sana tutunmuş en son yaprağım.
Pencereden yağan yağmuru seyrederken camına vuran damlayım.
Buharlaşmış cama çizdiğin gülen yüzüm.
İçindeki çaresizliği, belirsizliği, sıkılmışlığı bir dağ başında haykırdığın feryadım ben.
Attığın her adımda sana yoldaş olan bir sokak lambasıyım.
Bazen derin bir ah’ınım bazen keşken bazen de iyikinim.
Ben, senin kendine olan yolculuğunum.
Kayıt Tarihi : 13.11.2025 16:50:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!