Ben o kalbe imzamı attım (1)
Ben o kalbe imzamı attım,
silmek isteyen varsa gelsin,
göğsünde çağıran rüzgârı dindirebiliyorsa dindirsin,
dünyanın bütün taşlarını yerinden sökebiliyorsa söksün,
ama ben attığım imzayı silemez.
Çünkü o imza,
ne mürekkepten, ne kâğıttan, ne kalemden doğdu.
O imza,
göğsümün çarpıntısından,
kanımın en kızıl yerinden,
nefesimin ilk ateşinden doğdu.
Ben seni ilk gördüğümde,
sanki evren yeniden yaratılıyordu.
Bir kayanın içinden fışkıran su gibiydin,
sanki bin yıllardır susuz kalmış bir çölü
bir anda yeşerttin.
O an anladım:
bir kalbe imza atılırsa,
o kalp sonsuza dek mühürlü kalır.
Ey sevgili,
ey kalbimin en derin yankısı,
benim sesimden daha kalın bir söz,
benim gölgemden daha koyu bir izsin sen.
Gökyüzünde ne kadar yıldız varsa,
hepsi senin adına dizildi.
Toprağın altındaki kökler,
senin adına toprağa sarıldı.
Ben o kalbe imzamı attım,
silmek isteyen silsin,
ama nasıl siler ki?
Zamanı geriye çevirebilir mi?
Denizleri kurutabilir mi?
Dağları yerinden sökebilir mi?
Hayır!
Çünkü o imza,
gözlerimin sana değdiği ilk anda atıldı.
Ve o anı kimse geri alamaz.
Ey dünya,
ey çağlar, ey yüzyıllar,
duyun bu sesi!
Bir insan bir kalbe imza attı mı,
artık yalnız değildir.
Onun imzası,
binlerce yıl boyunca yankılanır,
kayaların, surların, şehirlerin içinde.
Ben o kalbe imzamı attım,
senin adına,
benim adıma,
ikimizin birleşen nefesi adına.
Ve bil ki sevgilim,
hiçbir savaş, hiçbir kavga, hiçbir unutuş
bu imzayı silemez.
Hüseyin Erdinç
Kayıt Tarihi : 2.9.2025 23:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!