Ben Gidiyorum – Kalbimdeki Sessiz Veda

Gökhan Sağıt
4

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Ben Gidiyorum – Kalbimdeki Sessiz Veda

Geldi ayrılık zamanı, ben gidiyorum,
Seni değil, yalnızca kendimi terk ediyorum.
Yoruldum gerçeklerin, günlerin yükünden,
Çıldırsam da bir şey gelmez elimden.
Bir gece ansızın, sessiz derinden,
Kalbimde yankılanır, sanki bir çığlık.
Zaman geçtikçe derinleşiyor acım,
Her anımda sen varsın; yalnızca hayalin.
Gözlerimde bir hüzün, dostum olmuş gözyaşı,
Söyle, hangi yaraya derman yolu var ki?
Biliyor musun, kalbim senden çok yorgun,
Aşkı kaybetmenin, tarifsiz bir acısı.
Bir daha dönmemek üzere adım atıyorum,
Kimse yok ardımda, yalnızca ben, ben gidiyorum.
Yalnızlığın kollarında kaybolmak için,
Kendimi keşfetmeye, bu yürekle çıkıyorum.

Gökhan Sağıt
Kayıt Tarihi : 21.7.2025 02:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Yalnızlığın Kollarında Güneş, ufukta kaybolurken gözlerindeki parıltı da bir o kadar soluklaşıyordu. Ahmet, ayrılık zamanının geldiğini hissediyordu. Sevgilisi Elif’le yıllardır birlikteydiler, ama ilişkileri artık bir yük haline gelmişti. Ayrılık, iki kalbin birbirini terk etmesi demekti ama Ahmet, aslında kendisini terk ediyordu. Kendini bulmak zorundaydı. Geçmişin yükü, her geçen gün biraz daha ağırlaşıyordu. Elif’in sürekli devam eden eleştirileri ve gerçekleri, Ahmet’i derin bir sıkıntıya sürüklüyordu. Bir gece gökyüzüne baktı; yıldızlar parıldıyor, ama o içindeki karanlıktan kurtulamıyordu. “Bazen çıldıramayacak kadar kuşatılmış hissediyorsun,” diye düşündü. Kendini çaresiz hissederken, gökyüzünde yankılanan bir çığlık gibi kalbinde bir sızı belirdi. Zaman geçtikçe, yaşadığı tüm anılar zihninde dönüyor, acısı derinleşiyordu. Her anında Elif’in hayalini hissediyor, ama yanındaki boşluğa da tanıklık ediyordu. Gözyaşları, sessiz dostu haline gelmişti. Gözlerindeki hüzün, içinden bir şeylerin koptuğunu hissettiriyordu. “Bu yaraya derman var mı?” diye düşündü. Kalbi, Elif’ten çok yorgun hissediyordu. Bir akşam, karanlığın içinde tek başına yürüyüşe çıktı. Duyguları arasında kaybolmuştu ve bu kayboluş, ona yeni bir başlangıcın habercisiydi. Her adımında, ardında bıraktığı geçmişini geride bırakma hissini yeniden yaşıyordu. “Bir daha dönmemek üzere adım atıyorum,” diye mırıldandı içinden. Gerçekten de kimse yoktu ardında; yalnızca kendisiyle kalmıştı, ve bu yalnızlık onu korkutmuyordu. Yalnızlığın kollarına bırakmıştı kendisini. Sadece Elif’le değil, kendi iç dünyasıyla da yüzleşmek zorundaydı. Bu süreçte, kendisini keşfetmek için yola çıkmıştı. İçinde filizlenen bir umut vardı; belki de yalnızlık, kendini bulma yolculuğunun başlangıcı olacaktı. Ahmet, kendi hikayesini yazmak için yeni bir sayfa açıyordu. Zamanla, kaybının acısını kabullenerek ve geçmişi ardında bırakarak, yaşamın ona sunduğu fırsatları kucaklamaya hazır hale gelecekti. Her şeyin bitmediğini yalnızca yeniden başlamanın vaktinin geldiğini fark etti. Ve bu yeni yolculuk, onun için belki de en anlamlı olanı olacaktı.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!