Dünya akar durur, sanki sayarım ben hep yerimde.
Dışım çiçek açsa ne yazar derindeki bilinmediğinde.
Güvene dair içimde ne bir kırıntı kaldı ne de bir zerre,
Zaten güven ne arar, yarayla büyüyen bir yürekte?
Hayat erken ihtiyarlatır bazı gönülleri derdiyle,
Ben miyim genç bir ihtiyar yoksa dışarısı mı büyümemekte?
Geceleri uyutmayan düşünceler büyümez mi hiç kimsede?
Yoksa ben miyim acaba düşüncelerimde boğulan -her saat, her gece?
Geceler biter de düşünceler bitmez sanki;
Bırakmaz peşimi karanlık bir gölge, bir karabasan gibi.
Düşünmekten yorulur mu insan, güvenmekten çekinir mi?
Toparlayamaz mı içindeki kırılmış güveni,
Cevaplayamaz mı içindeki o suskun düşünceleri?
Gecelerin omuzlara yüklediği cevapsız düşünceler bitmez, tükenmez;
Herkes sabahki gülüşü görür de geceki kasveti biri dahi bilmez.
Parçalanmış hayallerin ardından harlanan ateş gecelerle dinmez;
Bir depremle yıkılmadı o umutlar, bir gülüşle de düzelmez.
Gülüşler sahte, mutluluklar geçici, sevinçler yalan.
Dertler mi yoksa düşünceler mi ruhumu her gece boğan, bırakmayan?
Bir yanım var ki bohçasını sırtlayıp dünyadan adım adım uzaklaşan,
Bir yanım da var ki yalan dünyada doğrularıyla yaşamaya çalışan.
Yürek denen şey olmuş bende bin, milyon parça.
Güven denen şey kalmamış güvenilen dağlara karlar yağınca.
Hayat anca tasasız olur incir ağacı bir bir çiçek açınca;
Ateşi bitti koru kaldı hayallerin, kül oldu yana yana.
Düşünceleri ata ata doldu taşıyor şu garip, sessiz sinem.
Belki ihtiyacım olan sadece bir sessizlik, belki de acı bir sitem.
Ne zaman göçerim şu diyarlardan sessiz, sakin bilmem;
Lakin bilirim ki o zamana dek sürecek karanlıkla mücadelem.
Çevrem insan dolu ama yüreğim yalnız bir serçe.
Bazıları gerçekten insan, bazılarıysa sadece bir elbise.
Güvenmek zordur dünyada gezinen başı boş bir faniye;
Hırpaladım hep kendimi "Sabret, sus." diye diye.
Yaşlar değil yaşananlar öğretir insana acı acı hayatı.
Tasasız bilirler gencim diye, sineye çekmişken yaşadıklarımı.
Zalım felek çok gördü bana gerçekleşmiş bir rüyayı,
Hayat öğretti bana başkaları için hep rol yapmayı.
Dert midir insanı ihtiyarlatan, yoksa tecrübe midir gerçekleri gösteren?
Felekte yazan mıdır ki genci erkenden büyük eyleyen?
Yok mudur şu garibin isyanını bir duyan, bir gören?
Yoksa bir tek o mudur çıkamayan karanlığın sinesinden?
Gerçekleşmeyecek hayaller kurmak bir sevda mıdır yoksa delilik mi?
Her gülüşün mutluluktan olduğuna dışarısı gerçekten emin mi?
İçten gelmedikten sonra yüzdeki gülüş aldatmacadan ibaret değil mi?
Umut yeşertmeye kalkışmayın, çoktan kalktı o gemi...
Kayıt Tarihi : 18.10.2025 22:12:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
15 yaşındaki Ceylin Aysima Turan'ın geceleri kendiyle olan hesaplaşmalarının bir kısmını anlatmaktadır.



dilinize sağlık
beğeni ile okudum
Teşekkür ederim efendim. Beğenmenize çok sevindim. 15 yaşında şiir yazmaya çalışan biri olarak böyle iyi bir yorum almak beni oldukça mutlu etti.
TÜM YORUMLAR (1)