Belki de suya fısıldayamayacağım
En güzel masalları yazdım
Kumlara
Rüzgara emanet
Sonra anladım ki
Emanet edilmezmiş böylesi...
Hangi bir geçeğe ışık tutmak gerekiyor
Karıştırıyor insan
İçindekiyle dışında ki bir olmuyor ki her zaman...
Belki de yanı başımda göremediklerimi gördüm
Dağ başlarında
En güzel gözlerinle oradan bakıyordun bana
Ve ben seni
En iyi oradan görebiliyordum
Bir düğümle bağlanan sırlar
Gün batımında orada çözülüyordu bir başıma
Bir başıma yazdıklarımın ardından
Rüzgar esiyordu
Ben emanet edemiyordum
Masallıktan çıkalı çok olan köprüleri
Dağlarda paylaşıyordum en iyi seni
Ama bu yüzden değildi
Dağları olmayan hiçbir şehri sevmeyişim
Çözmek istiyordum örgülerimi avuçlarında
Kimliğini açık etmek istemeyen dizelerimde
Dizlerimde eski bir masalın kedi tüyleri
Ve kedilerin asla giremediği daha niceleri
Sanki giderek kulaklardan uzaklaşan bir ses gibi
Ellerimiz ceplerimizde geçip giderken karşı istikametlerden
Gün batıyordu
Hangi bir gerçeği
Hangimize nasıl....
Hiçbir şeyin ne bağımlı ne bağımsız olduğu
O hiçbir şeyliğin hiçbir yerinde bir yerde
Bir nakarat gibi
En güzel gözlerinle bakıyordun
Ben örgülerimi çözüyordum avuçlarına
Dizlerinde kedi tüyleri
Gözlerimde çöl rüzgarları...
Nasır tutmuş sırtını görüyordum sanki Atlasın
Sırtında koca bir dünya..
Masama kahvem geliyordu
Dumanı dağların dumanına karışıyordu
Ve masa kalabalık
Muhabbet devam ediyordu..
Belki de en güzel dizeleri gözlerim dağlarda yazdım
Kimseye emanet...
Saçlarım örgülü
Ve kedilerden eser yok..
Kayıt Tarihi : 22.6.2004 19:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!