Belenli'nin Oyuncu Develeri

Belenli’nin Oyuncu Develeri
Belenli’nin develeri
Haftanın Cuma günleri
Kızıltaş’ta çalılıklara
Serbestçe yayılmaya
Alana salınırdı.

Kuşluk vaktinde çocuklar
Meydanda toplanırlar
Koşarlar deve alanına
Güreşçi deve bulurlar
İki grup olurlardı.
Elleri arkalarında
Dilleri şişer avurtlarında
Tu tuu tu tuu
Develer kızıncaya kadar
Dönerler etrafında.
Her deve güreşmek ister
Köpürterek ağızlarını
Dalarlar birbirlerine
Rakibini yere indiren
Galip gelir güreşte
Kaçan deve yenilir
Develeri yenilenler
Köye sırtında taşırdı
Kazanan çocukları.

Arıklarda çayırda
Kıvam tutan çamurda
En güzel develeri
Kara Osman yapardı.
Boynu eğri yay gibi
Hörgücü Yumrudağ gibi
Ayakları uzun ve güçlü
Arka arkaya dizerdi,
Kara kıldan iplerle
Çamurdan develeri
Babası öğretmişti.
Sonra deveci oldu
Deve kervanı oldu
Yığın çekti, samra çekti
Develeri çok severdi
Boyunlarına gök boncuklar dizerdi.

Havutlarında sarı çanlar
Billon billon develer
Al kilimlerle süslü
Sandık yüklü develer.

Gelin almalarında
Düğünde yük taşırken
Sabahın seherinde
Göçle köye varırken
Fetihden şehre giren
Bir sultan edasında
Gök boncuklu develer.

Duruşu mani dizer
Bestedir yürüyüşü
Düm te ka düm,
Düm te ka düm,
Düm te ka,
Failatün, failatün, failün.

Tülüsü de oldu Osman’ın
Çok da iyi güreşçiydi
Sahalarda cazgırlar
Maniler yakarlardı
“Tülüsü de tülüsü
Kara Osman’ın tülüsü
Yaylaların gülüdür
Kara Osman’ın tülüsü
Demre’de başpehlivan
Osman’ın da tülüsü”

Aradan yıllar geçti
Dağda hayat değişti
Tereyağı tu kaka
Evlerde sana, vita
Burunsuzlar çoğaldı
Tozlu toprak yollarda,
Köylü, hayvanı dindi
Yarıcı ortak girdi
Ovada domataya.
Bir kısmı çırak oldu
Şişçide piyazcıda,
Bir kısmı da çalıştı
Çırçır fabrikasında.
Hayvancılık yok oldu
Arpa buğday hiç oldu
Develer işsiz kaldı
Dağlar burçaksız kaldı
Tülüyü sattı Osman
Dağıttı kervanını
Keçisi, koyunu vardı
Bir çift öküzü vardı
Hepsini sattı verdi
Üstüne de borçlandı
Bir burunsuz kamyona.

Torosların yarısı
Naylon serayla doldu
Bir kısmı tepelerin
Maden ocağı oldu.

Yurtlar devesiz kaldı
Göçler kilimsiz kaldı
Artık deve alanında
Hiç oyun kurulmadı
Çocuklara hiç kızmadı
Ak köpüklü develer.

Kara Osman’ın burunsuzu
Yeni maden ocağından
Taş taşıdı limana
Oradan tarım ilacı
Yükledi Toroslara,
Tırmandı en tepeye
Devenin çıktığı yere.

Billon billon develer
Gürcoh, gürcoh develer
Kepeğini, tuzunu
Hazır etsem muarda
Gelmez mi yaylalara
Ak dorumlu develer.
Yaşar Turgut Bilgin

Samra, hayvan gübresi.
Gurcoh/gürcoh, develer sulanırken onlara rahat su içmeleri için bu sesle eşlik edilirdi.
Muar, pınar, çeşme, su gözü.
Dorum, iki, üç yaşlarında genç deve, yavru deve