Bazen birini beklemek, onu yaşamak gibidir.
Her adımında,
her nefesinde adını sessizce anarsın.
Gelişine değil, gelişini hayal etmeye âşık olursun.
Ve umut,
insanın en kırık yerinden yeniden yeşerir.
İşte ben tam da orada…
Beklemekle, özlemekle, umutla seni yaşıyorum.
Gittin…
Arkandan kalan sessizlik,
odanın köşelerine sinmiş bir yalnızlık gibi sarıldı bana.
Kapı aralık kaldı sanki;
hep bir adım, bir nefes eksik.
Her sabah gözlerim kapının tokmağında,
her gece kulağım anahtar sesinde.
Sensizlik ağır geldi bana.
Adını anmadan geçen her gün,
boğazımda düğümdü.
Kimi zaman bir sokakta yürürken seni arıyor gözlerim,
kimi zaman bir şarkıda
adını gizlice anıyor kalbim.
Belki bir gün, belki bir bakışta,
belki bir şafakta döner yolun bana.
Belki de sen de özlemişsindir,
bir köşede usulca adımı anmışsındır.
Gelmeyişine bahaneler buluyorum,
belki rüzgâr tuttu yolunu,
belki de gece uzadı sabaha.
“Unutmadı,” diyorum,
“sadece vakti erteledi.”
Yüreğim avunuyor böyle.
Beklemek…
bazen susarak dua etmek,
bazen de adını kalbime yeniden kazımak gibi.
Ve sensizlik…
öyle ustaca işlendi ki ruhuma,
artık yokluğunla da var olabiliyorum.
Ama yine de…
bir gün o kapıdan gireceğin umuduyla
çiçekler ekiyorum penceremin önüne.
Çünkü biliyorum;
sevgiden vazgeçmek,
özlemekten vazgeçmek değildir.
Ben burada…
hiç değişmeden,
hiç eksilmeden,
sevgimde kök salarak bekliyorum seni.
Sensizliğin içinde,
umudun ışığıyla.
SİLEZYA
Silezya ŞiirleriKayıt Tarihi : 23.8.2025 12:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!