Masum duygularına hoyrat düşünceler kurşun atıyordu kadının. Paramparça güneşin ışıkları dökülüyordu eteklerine. Taze sanıyordu umutlarını ama tortusu çökmüştü içine umutsuzluğun. Yeniden bitişin hüznü çökmüştü üzerine. Telefonu alırken eline soluksuz bir darbe indi yüreğine. Bastı tuşlara cevap yoktu mekanik bir sesten başka. “ Bir mesajınız varsa sinyal sesinden sonra bırakabilirsiniz.” Cevap alamadıktan sonra söylemenin ne anlamı vardı ki… Yine de birkaç kelime düştü ağzından, boynuna urgan geçirilmiş bir sesle;
Çiyleri yudumlarken çimlerin dudakları
“ Bekle” demiştin burada,
“geleceğim yeniden.”
Yeşiller doydu suya
Neden gelmedin hâlâ?
Sevdanın ateşi eğer
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Devamını Oku
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta