Perdeler
Kaltıkça anlar insan
Neyin ne olduğunu
Ya o gözdekiler
Perdelerde gölgeler
Sorulmadıkça soru
Yaş bilmem kaç olmuş,
Boyum yaşımla beraber
Dükkan sahibiyiz adı konmuş.
Ben bilgisayarcı, babam eski berber
Yine de adım adının arkasında esir
Parmakla gösterilen Özdemir'in oğlu Bekir
önceden de çay içerdim arkadaşlarla sohbet ederdim
arka balkonda sigara tellendirirdim
şimdide bunları yapıyorum tek farkla
önceden çayın tadı sohbetin konusu sigaranın markası önemliydi
şimdi aklımda gözlerimin önünde dilimde sen
suskunluğu öğrendim tam konuşacakken senden
kendi cinayetimin tek görgü tanığıyım
kısa mesafeden tam kalbe tek el atış
ruhsuz biri tarafından
ruhsatsız aşk ile
Nefret ediyor
Görmek istemiyor hatta
Ellerinle gömmek istiyorsun
Öldürdükten sonra
Yine o kanlı ellerle
öylesine köşede oturup saatlerce
elimde küçük bir çöp,
karıştırdığım toprağı bile sana benzetmeye,
hiç olmadı adını yazmaya çalışıyorum.
karşıda yoldan geçen insanlar,
bakıp yüzüme, hafif esen rüzgar.
Sen yaklaşmaya korkuyorsun
Ben uzaklaşmaya
Buluşa bilinecek bir orta yok
Sen öyle yaşa
Ben böyle bir kenarda
Bulutlar yanıyordu
Yağmurun rengi kan
Gökyüzüne topraktan
Buharla saçılan
Fırsat kolluyor
Damarlarda gezen
Başı ve sonu, hayatın
Buz rengi bir yıldırım.
Nasıl da bitti
Sen ve diğerleri
Unutulmaz sanmıştım, unutuldu
Bedenim zaten kırılmış
Kırılmadık bir o kalmıştı
Sonunda onu da
Vahşi bir insan parçaladı
Hiç mi sorgulamadın




-
Suat Emuce
Tüm YorumlarSen bir numarasın...