doğdu ve ölüyor
Herkese farklı manzara şu gökyüzü
Kimine yarinin simasıdır her bulutta
Her ton mavisinde gözlerinin rengi
Başı düşse geriye çalkalanır boşlukta
Semaya çakılırda dolar gözleri
Sabreder durur atıştırıverse sevdiği
Sevdiceğim yok hiç insafın
Taş üstende taş bırakmazsın
Yetmez birde yolda taşlarsın
Kabede şeytanın mıyım ben
Hele bir bak sevme istemezsen
Kalem kağıdı al eline şair,
Bir dörtlük yazamadığın gün öl !
Boş kalırsa uçuşan sayfaların,
Rüzgarın tozuna karış ve öl!
Ağzından tek kelime çıkmazda,
Kulaklarda çınlayan zarif bir tını
Ol...
Dillere dolanıp mırıldandığı gün
Öl...
Eski radyonun cızırdayan dalgası
Ol...
Allahım ellerim neden böyle titrek
Kelimeler gırtlağımda boğum boğum
Ihh desem sanki biri kaçıverecek
Terkedermiş gibi bedenimi ruhum.
Ağlasam çare olur mu bu derde
Gece karanlığı üstümde deriden bir mont,
Yıldızlar gökyüzünde çakan yakıcı fenerlerim.
Hiç korkmam , köşeden köşeye savrulup kaybolmaktan,
Her taş sokak her yamalı cadde (ben)imdir, bilirim.
Canavarlar atlasın üstüme karşı ki sapaktan,
Hepsini ayak sesimin yankısı ile yenerim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!