İstanbul'un boğazında rüzgar eser,
Minaresi yüksek, tarihle bezeli gecer.
Gök kubbeyi öper, güneş batarken,
Renk cümbüşüdür, her sokak köşesinde.
Galata'da çan sesi, tarihi anlatır,
Gökyüzünde martı kanatları, 
Denizin dansı
Boğaz'da bir türkü.
Minaresiyle sarayları,
İstanbul'da büyüyen bir çocuk.
İstiklal mücadelesiyle yazıldı destan,
Cumhuriyetle taçlandı bu kutlu zafer.
29 Ekim coşkusu kalplerde çınlar,
Birlikte kutlayalım, yaşasın Cumhuriyet!
Minarelerden yankılanır sevinç nağmeleri,
Gözlerde yaş, kalpte umut yeşerir,
Kadınlar özgür, kırılır zincirler.
Mücadelede birleşir kalpler,
Yok ederiz şiddeti, birlikte güçlüyüz bir kez.
Suskun kalmayız, ses veririz hep bir ağızdan,
Bir gün gelir umut, yürekleri sarar,
Kadının gücüyle karanlıklar karar.
Şiddete dur deyip, çıkar ellerini,
Uzan elini sevgiyle, umutla doldur her anı.
Gözlerinde ışık, yüreğinde direniş,
Kâinatta minicik bir varlığım,
Kendi özümü anlamam mı?
Zerre içinde yine bir zerreyim,
Kendi özümü anlamam mı?
Kim Kime Kurban?
(Aruz vezni: “Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün” kalıbıyla yazıldı.
Bu bayramda kan var, kesilmez koyunlar,
Göğe yükselir hep çocuktan oyunlar.
2.
Kızılay Haftası geldi çattı,
Kalplere dokunan bir sevda başladı.
Gönüllerde çiçek gibi açan,
İyilikle dolup taşan günler yaşan.
Kırmızı damar gibi, cana can katan,
Kızılay Haftası geldi yine,
Yüreklerde sevgi, umut türküsüne döndü.
Kırmızı damar damar, kalplerde yanıyor,
İnsana dokunan, yardım eli Kızılay'da özde bir öz.
Gönüllüler gülümsüyor, sevgi dolu yüzleriyle,
Bir damla kan, umut olur yürekte,
Kızılay'a selam, sevgiyle söylenir.
Gönül bağlarını örer yardım eli,
Kızılay Haftası, insanlık için bir dilek.
Kırmızı damar gibi geçer toplumda,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!