bir gün,
bu dünyada olmadığın bir gün,
sayısız nefesinin unutulduğu ilk gün olur.
çaldı kapımı varlık sızısı
gözlerim şekillendi, hür ve dik.
çehrem tek cephesi gövdemin
bir ben ülkesinde yaşar insan
diğer benleri görmediği
bir ses bulur kelimeler
sustuklarım kulaklarımı çınlatıyor yine
içim çığlık çığlığa, dışım sessiz
keşke bilseniz
içime kapanık değil, yalnız içime açık olduğumu
kötülüğe yaşımızın tutmadığı zamanlara
geri dönmek istediğimi
geceyi gözetleyendir kötü
gizlice iyiye gözünü diken
zaman kayıtsız bir sanrı
ceset, ülkesidir ölünün
sınır ötesi ruhun her zerresi,
zamanı gelince ayrılır vatanından
başımıza üşüşüyor leş kargaları şehrin,
kavgadan habersiz burjuvazi bir rahatlık,
bulvarları paradan kadavralar,
bir çocuğun gülüşünü gördüm,
bir bebeğin kundaktaki mezarını,
ne gülüşü aldırdım ne de ölümü.
artık her acıya tasalanmıyor,
her mutluluğa çiçek açmıyordum.
herkes gibi sıyrılıyordum kendimden
yedi bin beş yüzüncü gününde kalbim
hükümsüzdür damarlarımda yankılanan kavgalar
yüzünü bilmediğim sesler var.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!