Gözlerimde yağmurlar var bu gece,
Geçmişten kimliğimi soruyorum.
Benken, benliğimi kaybettim nice,
Sokak sokak benliğimi arıyorum.
Kafamda sıfatlar karmaşası,
Karanlığın üzerine güneş gibi çöken,
Gökteki ay gibi, geceleri insanlığı bekleyen
Sevgisiz çöllere yağmur gibi yağan,
Bir kadın, bir anne.
Çok mücadeleler verdi kötülüklerle,
Bir insan...
Bir insan var gözlerinde,
Uzaklara uzanan...
Derinler onu çağırıyor sanki,
Sessizce bakışlarında...
Bir insan...
Uçsuz bucaksız cadde,
Derin sular gibiydi.
Kulaç atarak ilerliyordu insanlar...
Kimi geçmişinden bir zerre arar gibi,
Kimi de geçmişini bir tekmede kovar gibiydi.
Güneş bulutların ardına saklanırken,
Hüzün koluma girmiş,
Yürüyoruz memlekete doğru.
Bu yürüyüş geçmişin davetine icabet.
Şehre doğru yakınlaştıran her bir adımda,
İki yakalı bir şehir karşılıyor bizi,
En çocuksu duygular kalmış sokaklarında.
Telefonlar sessizce çalıyor...
Bir bebek ağlaması gibi inliyor,
İki hat arasında kalan aşk.
Sessizliğe çırpınıyor kuşlar...
Ölümse bu cevapsızlığın öyküsü,
Deniz içtim, bir yudumda
Köşe başından mermer yüklü bir kamyon geçti
Dağ bayır dümdüz geçti gitti.
Taş olmuştu tüm duygular,
Yokluk, edep ne çare
Gökyüzü çarşafını yırttı, bitti.
Ah o bitip tükenmez rüzgarlar
Daha kuşluk vaktinde doğan güneş kadar taze
Günahsız bedeniyle var olma mücadelesi içindeyken
En yakınından yediği kurşunla,
Hayalleri tellere takılan uçurtma gibi…
Paramparça…
Bu gece şarkılarını sen soktun içime,
Üstelik her günümü öğütler ile örüyordun durmadan.
Bir vakitsiz kaçısın olmuştu,
Kışın başlangıcı bir gecede.
Oysa ki bana sözlerin vardı en erdemlisinden,
Demir tekerlikli arabanı daha icat etmemiştin...
Görmediğim bir zaman,
Sanki bittiğim an...
Uçurumun kenarına yürüyorum,
Annemdir arkamdan ağlayan.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!