Demek her şey bitecek
İki satır yazıyla
Bedenimse kalacak
Kalbimdeki sızıyla
Deşilmeyecek yaram
Bilinmeyecek derdim
Şerefsiz mevkide oturmaktansa,
Karasabanlarda demir olmalı.
Hayasız göksüne takılmaktansa,
Maden ocağında kömür olmalı.
Duacı olmalı yüce Mevlaya.
ŞUARÂDAN ÖĞRENDİKLERİM 1
Şairlerle epey ülfetim oldu,
Ben onlardan muhabbeti öğrendim.
Hepsi başka âlem, başka bir yoldu;
Belâgatı, hoş sohbeti öğrendim.
BABAM
Nerede nasırlı, şefkatli eli?
Artık göz yaşımı silmiyor babam.
Dönülmez yollara gitmiş besbelli,
Çağırsam, çağırsam, gelmiyor babam.
Bilmedim görmedim sevinç nasıl şey.
Boynumu sessizce büktüm çaresiz.
Akıl erip, güç yetmemek asıl şey
Bir duvar dibine çöktüm çaresiz.
Kendini bi’şey sanıp, her haltı yiyenlerden,
Bahçemize izinsiz girenden davacıyım.
Ok gibi doğruluğu, yay gibi eyenlerden,
Dili, kalbi zıt olan erenden davacıyım.
El ele vererek, gönül gönüle
Sevgiyi örmeden ben olmaz derim
Şikayet yetersiz, ‘çare ol’ hâle
Akılı yormadan ben olmaz derim
Nefsine uymazsan, bozulmaz haya
Gönlünü, gövdeni Rab doldurursa,
Öyle bir zihinde kir olmaz dostlar.
Var eden, yok eden hâl oldurursa,
Hayat kolaylaşır, zor olmaz dostlar.
İnsanı, söz tartar; sanma kefedir.
GİDİYORUZ
Gül arayan bülbül gibi,
Öte, öte gidiyoruz.
Huzursuz olan kul gibi,
Öte, öte gidiyoruz.
GÖRMEDEN
Dolaşsa da dört bir yanda dillerde,
Halimi bildirmem, yâri görmeden.
Düğünde, bayram da gözüm yollarda,
Bu yüzü güldürmem, yâri görmeden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!