Aradığım hakikati,
Sen'de buldum, Sana geldim.
Mutluluğu, fazileti,
Sen'de buldum, Sana geldim.
Düştüm uzunca bir yola.
Sadece gül zevk verir mi?
Diken ele batmayınca.
Gülün değeri olur mu?
Gül dikende bitmeyince.
Her gün aynı kalınır mı?
Her karış toprağın bir başka cevher
Vatanım vatanım canım Türkiyem
Dağların bir zümrüt, suyun bir güher
Vatanım vatanım canım Türkiyem
Dörtbiryanda akarsuyun çağlıyor
Dünyanın gidişi böyledir işte;
Yiğidin merdine 'deli' demişler.
Gücünü harcarsa o ilk güreşte
Tez zamanda 'biter pili' demişler.
Söylersin, söylersin sözün aldırmaz.
Kimsesiz olunca şahıs,
Ayak garip, başı garip.
Sarar gönlünü acı his.
Hayal garip, düşü garip.
Belalar hep ona koşar.
Durma sahip çık sen kıra.
Otlanırsın ara sıra.
Düzen değişmiş kaç para?
Siz bozanlar yaşadıkça.
Surat asık, yüzler gülmez.
Onca ömür boşa geçer
Of demenin faydası yok
Fırsatlar kuş gibi uçar
Ah demenin faydası yok
Dal ile kök nasılda ters
Yıl bin dokuz yüz kırk üç
Şartlarsa bir hayli güç
Genç memur der; ‘Onu geç.’
O, Mustafa Güzelgöz
Kütüphaneyi bekler.
Geceler yıl olmakta gündüzler bir avuç su
Gurbetler yol gibidir ömürlerin korkusu
Yatınca savaş başlar yastık, yorgan, döşekle
Beynim her an uyanık yok gözümün uykusu
Kötünün hatırı için iyiyi,
Üzdüm amma üzmeseydim iyiydi.
Yıllarca maziyi, günü, atiyi
Yazdım amma yazmasaydım iyiydi.
Gördükçe insafsız davranışları,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!