Başında iskoç şapkası
Emrinize amade...
Her selam verisimde
Içime buyurun şöyle
Semavere dökülen su
Ülüğümden akan bu
Görünce birden denizi
Mavi bir sonsuzluk kapladı: gözlerimizi
Semayla birleşip karayı yutmuşsun
Gemilere dalgalarını vurarak gemicileri uyutmussun
O kadar esrarlisin ki karayı unutturmuşsun
Seni anlatabilmek seni
Görmeyen göze
Duymayan kulağa
Akletmeyen akla
Seni anlatabilmek...
Yürüyorum yalnızca yolların ortasında
Önümde açılası kopkoyu karanlıklar
Ufkumun karanlığa saplanan noktasında
Ten şafağında bir el görüyorum
Bu eller semaya saldigim eller
Beynimde paslanmış bir anı seni
Tutuk sözcüklerle çağrıştırıyor
Simgelerle kurulan geçmişe seni
Yüzlerce figuranı bagristiriyor
Bir düğün kurulur içime birden
Ozlemlerdi ruhuma birikip dolan
Gurbetin yinelenen gecelerinde
Somut duygularımın karmaşasını
Zamana yayıp sonra kaybolan
Yalinlasmis gerçeğin loş ışıklarda
Beynimde durulan binbir düşünce
Raksediyor hergün seni görünce
Kalbime nakşettiğin ay yüzün
Birden canlanıyor seni görünce
Bu gece de ruhuma saplanmaktalar
Paslı kılinclar gibi düşüncelerim
Ah kalbim duygularla tasalanmakta
Kişiliğime etki işkencelerim
Beynimde silüetler tepinmekteler
Hakimlik kutsal görev...
Konya-Ankara staj gördüğüm yerler
Afyon/İscehisar
Ilk göz ağrım
Kur'ada çıkan şansım
Meşhurdur mermerleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!