Karanlık bir yol başındayım,
Ruhumda karanlıktan çizgiler var.
Döner başım, titreşir gökyüzü,
Yüreğimde çekilmez sezgiler var.
Salkım saçak dertlerim yorar beni,
Şems-i aşk doğar her gönle,
Bir başka yansır bir başka akseder.
Her gönül kendi penceresi kadar,
Aşka bakar, aşktan bahseder.
Fuzulimsi aşk yanar az sinede,
Uçun kuşlar uçun, semayla kucaklaşın
Sakın yanılıp konmayın dünyaya.
Gidin bilinmez ufuklara doğru, uzaklaşın!
Sevgiyi, barışı alıp götürün semaya.
Vatanım Türkiye beldem İzmir burası yamanlar
Canberra’da Türklüğün destanını yazmıştı bir zamanlar
Akşamların kızıllığında yandı gönlüm
Yolların uzunluğunda kaldı ömrüm
Kar yağdı saçlarıma maziden tel tel
Duygularım esen soğuk bir yel
Keşke hiç bükülmeden, eğilmeden,
Gerçeği haykırabilseydim!
Bir damla sevinçle,
Bütün kederleri yenebilseydim.
Keşke,her zamanı,
Saate akrep olarak takıp,
Say ettim bütün elleri,
Bu yoldan gayri yol bilmedim.
Gezdim gördüm bütün illeri,
Bu yerden gayri yer bilmedim.
Şiirler yazdım han diyarına,
Aşk öyle dudaktan kalbe yol bulmaz
Aşka dudaktan yol olmaz
Aşktan kor varsa sinende
Haktan başkasına sine kul olmaz
Aşkta ışk vardır
Bir çocuk gördüm;
gözleri bir inci.
çöpte bir karton bulsa,
en büyük sevinci.
ayağında yırtık ayakkabı,
garip bir dilenci.
Bir divaneyim şu gurbet ellerde,
Hasretin hançer oldu yüreklerde,
Ellerim duada, ismin dolanır dillerde,
Bir divaneyim,şu gurbet ellerde.
Kitaplar dadım, dostlar teselli bana,
Bekler yolumu bir gözü yaşlı ana,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!