Fırtınalı bir denize dönmüş yüreğim
Yoluna güller gibi sözler dizeyim
Gelişin bahar bayram
Gidişin içimi burkan hazan
Gözlerimde gözlerinin izi kaldı
Üzerimde hiç silinmeyecek mis kokun
Kapansın fesat kapıları,
Çöksün üstüne damları,
Güneş’e perde çek, Ay’a hicap
Yıldızlar senin olsun, nur Mevla’nın,
Bu membaı sen de bul,
Ey kul!
Kanat açıp göklere uçmayı düşlercesine
Kapılıp gitmiştik kavuşacağız düşüncesine
Olmadı bu sefer yolu bir hayli uzattık
Gidişinle değil gelişinle sanki uzaklaştık
Bekliyordum oysa yanıma geleceğini
Özlemle sarılıp efkârımı dindireceğini
Ben senin en çok gözlerini sevdim,
Bazen çocuksu bakan saflığını
Afacan, yerine sığmayan, kıpır kıpır;
Kemik çerçevenin arkasında ki zeki gözlerini
Bazen yağmur taneleri gibi gözyaşı döken,
Bazen hüzünlü bir sonbahar melodisini çalan
Yollar vardır,
Hasretleri bitirir;
Yollar vardır
Ayrılığı giderir
İnsanoğlu bu,
Kimisi gider
Dokununca ellerine,
Bakınca gözlerine
Bir çiğ tanesi olur düşersin içime
Yanaklarına değince ellerim
Pembeleşir dudakların
Nedense bir şiir yazmak gelir aklıma
Çizmiş bak ilahi ressam,
Güzellik adına her ne ararsan
Akla hayale gelmez bir hünerle;
Dokunmuş sanki mistik bir kalemle,
Donatmış biçim vermiş âleme,
Hikmetinden sual olmaz kime ne
Yolun açık olsun haydi git,
Güle, güle
Umut ile
Niyet ile git;
Sabır ile
Dilek ile
Dinle ki ey dertli Can!
Baharı görmeden oldun hazan,
Yeşile çalarken kurudu dallar
Maziye döndü yaşanan anlar,
Sonra kardan bir örtü serildi
Can evim bir yay gibi gerildi,
Dökül karanlığıma ışıklar gibi
Sesin aksım içimde bir nehir gibi
En mahzun bakışınla,
En sıcak nefesinle
Yağmur ol yağ üstüme
Güneş ol ısıt tenimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!