Yar dağlar ardında yolun yokuş ıssız
Vurgun yedim içeriden ağıtlar sesiz sessiz
Ah benim çileli başım, yalnızlığım tek sırdaşım
Ayrılık senden geldi, mahşeremi kaldı kavuşmalarımız
Tutmaz dizlerim dermansız, görmez gözlerim fersiz
Ruhum nicedir kayıp, deli divane dolaşır bedensiz
Sonbahar yaklaşırken oyun oynar aklım bana
Gölgen düşer kalp duvarıma
Sessizlik bölünür kahkahaların dans eder etrafımda
Ya o melek yüzün nasıl hal alır,
Nasılda akar içime su misali bakışların
Bir tek sende gördüm elanın başa bela olduğunu
Sana anlatıyorum birtanem yaşanmamış yıllarımı, acı tatlı anılarımı.
Senden önce nasıl yaşamışım
Nasılda her şeyden yoksun geçirmişim bunca ömrü
Nasıl bir duyguymuş böyle delicesine sevmek.
Hasreti sende tattım sevgiyi aşkı yüreğinden aldım.
Geceler boyu birini düşünerek geçirmeyi senden öğrendim.
Yeşil sevdalara sarmaşıklar gibi tutulmayı
Kor alevler içinde kavrulup yanmayı
Buram buram teninde hasret koklamayı
Sende öğrendim sol yanım bir tek sende
Yokluğunda yürekte tatlı sızılarla kalmayı
At yüreğini derin soğuk sulara, birde ağırca taş boynuna
Çıkarır elbet birileri
Ya nasip ya kısmet takılır kimbilir kimin ağına
Ek umutlarını tuzlu suya, çek üstünede köpüklü maviyi
Bekleme öyle ne baharı ne yazı, yoktur onun hasat zamanı
Bir aşk bul kendine, sığınacak liman diye
Sığmıyorum bu kentin sokaklarına
Yeditepe dar geliyor, haliç bir kulaç mesafe
Boğazındaki inciler göz kamaştırmıyor eskisi gibi
Denizin artık lacivert değil, içinde hüznün alaca grisi
Çoktan yitirmiş bakireliğini kız kulesi
Sisler içinde kalan göz yaşları çivit mavisi
Olurda bir gün senden geçerde unutursam
Kalbim dursun, hayat o an son bulsun
Olurda bir gün başka tenlerde ateşlenip yanarsam
Parçalansın, yırtılsın bu sana divane yüreğim
Olurda bir gün başka bedenlerde can bulursam
Zehir olsun hayat, ciğerlerime kan dolsun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!