Bıraktığın Sensizlik, Uçurumun Kendi Şeklinde
bavulun hâlâ kapının kenarında.
boş değil, ama eksik.
içinde birkaç kıyafet,
biraz suskunluk, biraz telaş,
en çok da benim.
sen giderken her şeyi almadın.
bıraktığın sensizlik,
odanın köşesinde büyüdü.
önce aynalara sinmiş gülüşünü sildi,
sonra kahve fincanındaki izini—
ve en son, bana ait olan her “biz”i.
sensizlik senin gibi davranmıyor,
o konuşmuyor, açıklamıyor,
geri dönmeyi vaat etmiyor.
sadece bakıyor,
sanki yerime oturmuş gibi
beni seyrediyor içimden.
o gün, gidişin uçurumdu.
ama senin atladığını sandığım yerden
asıl ben düşmeye başladım.
dipsiz bir kuyuydu ardından gelen—
sesi yankılanmayan,
hiçbir duaya dönüşmeyen bir boşluk.
sana uğurlayamadığım her şey için
kendimi suçladım.
sanki “gitme” deseydim kalacakmışsın gibi.
sanki bir daha gülümse deseydim,
sensizlik de bavuluna sığacakmış gibi.
ama bazı insanlar gitmez.
bazı insanlar, gitmiş gibi yapar
ama hep içeride kalır.
ve bazı bavullar
görünen eşyaları değil,
taşınamayan acıları saklar.
şimdi sen yoksun,
ama sensizlik çok kalabalık.
her köşede senden kalma bir suskunluk,
her duvarda yarım kalmış bir bakış var.
beni artık ne dışarı çağıran bir ses,
ne de içeri döndüren bir umut var.
sana vedasız bir veda ettim.
ama aslında
kendimi uğurladım seninle birlikte.
giden sendin belki—
ama geride kalan
artık ben değilim.
Kayıt Tarihi : 17.7.2025 22:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!