Bir gün
Ağlarsın,
Tek sıra
Tutuşmuş düşlerine
Anlayamazsın ne oldu
Limon çiçeği gülüşlerine…
Şarap gözlerin damla damla dökülsün utanan yanaklarına...
Bir fidan ekeyim gayrimeşru çorak topraklara
Filizlensin bir çınar körpe gelinlere umut olsun...
Üzüm toplasın sevdaya aç civanlar
Sarhoş gönüller ayılmasın seherden geceye kadar...
Yaşamayı umut edip ansızın kimsesiz ölmek gibi,
Ne seve biliyorum seni,
Ne terk edebiliyorum seni,
Ne nefret edebiliyorum senden,
Ne yüreğime işleye biliyorum seni,
Zaman hasrete sarar sevdalarımızı…
Zaman her şeyin ilacı demişler… Yalan.
Oysaki Sevdanın yani hasretin ilacı yoktur ki…
Zaman hiç bir hastalığın ilacı değildir...
Zaman hiç bir yaranın ilacı ve hiçbir derdin ilacı değildir...
Zaman antibiyotiktir... Antibiyotik mikrop demektir...
Yine bugün hasretin oluk oluk beynime akarken,
Sen esaretin rüzgârında ihtiraslarına boğuyorsun beni,
Yine bugün, aynı zaman, aynı dakikalar ve beklenen sadece ölüm,
Mavi düşlerimdeki evimiz terk edilmiş köy misali
Barajlar altında kalan, boğulmaya terk edilmiş hayallerim
Kurtarılmış tek şey ruhuma faydası olmayan bedenim…
Bir veda yerle yeksan eder gönlümü
Bir hasret düşer gözlerime
Surlar kadar ağır olur umutlarım
Bir menfez ararım kader içinde...
Bir şefkat sesine kesilir kulaklarım
Yüreğim iki yana düşer
Ortasında koskoca sensizliğin kurşunu!
Umutsuzluğum semaya isyan eder...
Kırk beş saniye bir film çekerim
Kalbim figüran olur, Yalnızlığım aktör...
Mutsuz sonum hayata final
Hiç anlamayacaksın!
Aydınlanmayacak karanlığa üflediğim gözyaşlarım...
Hüzünlenmek için geceyi, sana kavuşmak için gündüzü
Gün ortası hayallerimin sonsuzluğunda sen olduğunu...
Hiç anlamayacaksın!
Benden öncekiler toprağa, bense sürgüne yar oldum Anne,
Hani ilkbaharda sana umut olacağımı umut etmiştin ya
Hani ne cefalar çekmiştin ya
Acılarını dindirmek yerine ben ağlamıştım ya
Ben sana bahar olamadım Anne…
Çocukluğum seni saraylarda yaşatmanın hayaliydi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!