Ellerin avuçlarımda, sıcaklığı kalbime gidiyor anne,
Pamuk gibi saçların yumuşacık, sanki kardan bir dane,
Gözlerin gözlerime odaklanmış, çivi çakılmıştı adeta.
Kalmamıştı gözlerinde o eski canlılık, eski fer dane.
Sanki atmıyordu kalbin, sessizdin sakindin,
Sadece göz gözeydik, yüzüme bakıyordun,
Öyle çok şey anlatıyordu ki gözlerin, acısı derin,
Dillerin susmuş lal olmuştu adeta,
Yerine konuşuyordu, doyulmayan yorulmayan gözlerin.
“sana can verdim, kan verdim büyüttüm evlat,
Sıra sende şimdi, sıra sende; kurtar diyordun.”
Ve ben kalbimi ikiye bölmek istiyordum,
Yarısını sana vermek üzere istemiyordun! ! ! ! !
Ve hala benden dostları soruyordun
Onlardan helallik istiyordun
Torunları diline tespih ediyordun,
Sen seni değil bizleri düşünüyordun.
Başucunda asılıydı serum şişeleri,
Fakat sana can vermeye yetmiyordu güçleri,
Ben olmak istiyordum o şişelerden damarlarına akan kan
Olmak istiyordum dizlerine mecal can,
Yüreğim durulmuyor bir türlü,
Sen acılar içinde tek başına yatarken.
Sen böyle olacak kadın mıydın be anne,
Taşı sıksan suyunu çıkartırdın iradenle gücünle
Kim gelse kapına, can verirdin derman olurdun derdine,
Gücün yetmez ise dua eder moral verirdin kendilerine.
Sen toprağın bağrında yana yana yetiştirdin bizleri,
Hayatı öretirken, seçtin doğru sözleri,
Yuvana feda ettin bedeninin kendini,
Kırmadın asla kapına gelen ile gideni.
Aynalar yalan söylüyor bugün
Yüzünü gösteriyor bana, nedense solgun,
Oysa yıllarca sen bize en güzel ayna oldun.
Şimdi görmek zor geliyor bana annem,
Üstüne basamadığın ayaklarını dermansız dizlerini
Çaresizlik zor, yalvarıyorum rabbime,
Ayağına yol yapsın beni,
Dizlerine derman,
Gözlerine fer yapsın ömrün gitsin ileri
Ayırmasın senden beni, yakmasın ciğerimi.
Ölüm haktır bilirim isyan edemem Allah’ıma,
Ama senin için çok erken, erken be ana,
Torunların senden feyiz alacaklar,
Senin sevginle erecekler murada.
Doyamadığım dediğin torunların sana gelin getirecekler,
Damatlar el öpecekler,
Daha bekleyenler var sırada, örnek olacaksın onlara
İşin özü ben sana doyamadın, doyamadım be ana.
Yatağında sessiz sessiz yatarken,
Elini kımıldatsan, ayağını çeksen karnına,
İşte o anlar bayram olacak bana.
Karışmak istiyorum serum dalgalarına,
Sabırsızlanıyorum çare bulmaya, sana çare olmaya
Ne olur iki kelam et, derdini söyle be ana.
Sen elinde iplik iğne, mekik oyası işlerdin ya boyuna,
Hediye ederdin hep onları eşine ve dostuna.
İşte o dostların hep yanında,
Aç gözünü aç bak, baksana be ana.
O dostlar dua ediyor hep beraber yanı başında.
Her gün tansiyonunu ölçtüğün elif teyze,
Can yoldaşın gibi sırdaşın Adalet Hanım,
Torunlarıyla gelmiş yine Hafız Fatma
Karşı komşun çiçeklerini suluyor her gün tıpkı sen gibi,
Daha kimleri sayayım, daha hangilerini
Oğulların kızların torunların ve gelinlerini,
Sakın ha ana ne olur üzme bizleri.
Bilirim sen onları tanırsın,
Bilirim sen onları görürsün,
Dillerin susmuş olabilir,
Hatırlarını soramayabilirsin şu anda onların
Gözlerin konuşmakta senin,
Gözlerinden belli ana,
Çok mutlu olmaktasın..
Gülücükler olmasa da yüzünde,
Beni bırakmış olsan bile hüzünde,
Bir tek çare, ilaç varsa yeryüzünde,
Bulurum ana, yeter ki yarasın, dermanın için sana.
Allah’ım Kudretini verirse bana..
Annemin yüzünde bir güzellik oluştu,
Yüzündeki gözleri güle dönüştü,
Nefesi Misk_i amber oldu,
Kokusu tüm âleme uçuştu,
Başucunda saçlarını okşarken,
Hayatı annemle perde, perde yaşarken..
SELAHATTİN ÖLMEZ
29.06.2008
Kayıt Tarihi : 6.8.2008 18:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!