Kundaktaki bebeğe kurşun sıkan ele bak
Bu lekeyle yok oldu gonca bilinen çağlar
Kim duyar bu feryadı kan gölüne, sele bak
İnsanlık yara bağlar, Başbağlar kara bağlar.
Başbağlar kara bağlar doğan geceye inat
Bir ananın feryadı çınlarken yedi gökte
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Devamını Oku
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
içeriği ve şekli ile güzel bir çalışma olmuş. sevgi dostluk insanlık bu günlerde kana bulanmış ne yazıkki
Gerek Dörtlük Zincirbendi ile yazılmış biçim( her dörtlülüğün son mısraının son söylemini bir sonraki dörtlüğe başlangıç yaparak) gerek kurgu ve içerik gerekse tarihe not düşürücü söylemleriyle oldukça etkileyici bir şiir...
Bu topraklarda aynı ortak paydalarla barış ve kardeşlik içinde yaşama ereğiyle dolu bir insan, bu toplumun bir parçası, bu canım ülkemin her bir coğrafyasına aşkla bağlı bir ferdi olarak, şiirin özünde verilmek istenen mesajı ve vurgulanmak istenen gerçeği algılamamak mümkün değil!
Bu gök kubbe altında kardeşi kardeşe düşürmeye yeminli karanlık güç odaklarına hiç bir zaman ve koşulda geçit vermeyecektir bu millet! Bunun için sevgi, bunun için farklılıklara karşılıklı tahammül ve saygı, bunun için demokrasi ve çabalar...
Masum insanların kanına susayarak kendi karanlıklarına taraftar bulacaklarını zanneden bu canilerin yaptıkları yanlarında kâr kalmayacağı gibi, Türk toplumunun huzurunu bozarak pis emellerine de ulaşamayacaklardır.
Bu gerçekle;
Acı olduğu kadar unutulması mümkünatsız olayın faillerini esefle, nefretle lanetliyor;
Hunharca katledilen masum insanlarımızın aziz hatıraları önünde rahmet ve saygıyla eğiliyorum!
Bu vesileyle; dizeleriyle günün önemine ayna tutan, duygularımıza tercüman olan duyarlı kaleminizle birlikte; şiiri güne düşürerek toplum vicdanına katkıda bulunan değerli Seçki Kurulu' na teşekkürlerim Zübeyde Hanım, güzel dost....
Refika Doğan
(Gerçek Dostlar Birliği Grubu)
'Başbağlar Katliamı, 5 Temmuz 1993'de, Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü'nde PKK tarafından 33 sivilin öldürülüp köyün ateşe verildiği katliam. PKK lideri Abdullah Öcalan olaydan habersiz olduğunu ve olayın sorumlusunun Dr. Baran kod adlı bir PKK sorumlusu olduğunu ifade ederek, katliamı PKK'nın düzenlediğini kabul etmiştir.[1].
Akşam üzeri 100'e yakın PKK mensubu köyü bastı. Ezanın okunduğu sırada camiye giren örgüt mensupları cemaati zorla dışarı çıkardı.[2][3][4] 1.5 saat örgüt propagandası yaptıktan sonra tüm erkekler kurşuna dizildi, burada 29 kişi öldü.[5] Daha sonra köy ateşe verildi ve 214 ev, köy okulu, köy camii, halkevi yakıldı.[6] Yakılan evlerde saklanan 1'i kadın 4 kişi de yanarak can verdi.[7]
Olaylarla ilgili olarak 20 kişi gözaltına alındı ve haklarında idam ile çeşitli sürelerde hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanıkların 18'i bu davalardan beraat etti, 2'si mahkûm edildi.'
Kaynak: VİKİPEDİ
Hadi, deyin bakalım, nedir bu katliamın sebebi?
Camiden çıkaracaksın ve kurşuna dizeceksin!
Sen kimsin! Müslüman mısın, ateist misin, yoksa 'ERMENİ Mİ!'
İnsan mısın sen!
Ölenler 'fail-i meçhul' değil!
O analar 'CUMARTESİ ANNELERİ' hiç değil!
Ey kirli eller! Ey ortalıkta 'İNSAN HAKKI, ÖZGÜRLÜK, BARIŞ' diye gezinenler!
Utanç duyuyor musunuz?
Birbirinizin üstüne atarak bu ayıptan kurtulacağınızı sanıyor musunuz!
Yazık, çok yazık...
Yerinizde olsam artık “MASKEMİ ÇIKARIRDIM!”
Ya da çıkar “KINIYORUM”, insan olarak böyle bir katliamdan utanıyorum, derdim…
Aynı yıl, daha üç gün önce Sivas'ta yaşanmıştı benzer katliam... Yüreğimizdeki acısı hala taptaze...
Kirli eller orada da iş başındaydı!
İs tutmuş beyinler 'İNSANLIKTAN ÇIKMIŞ, İNSANLARI ATEŞE VERECEK KADAR' vahşileşmişti!
Antoloji sayfalarında mevcut, şahsen demiştim ki 'BUNU YAPANLAR PUTA TAPANLARDIR!' Putları 'yakın, yıkın' demiştir, 'EMİR KULLARI DA' yakmıştır!
Ve eklemiştim: 'Perdenin gerisinde EMPERYALİZMİN KANA DOYMAYAN AÇ GÖZLÜLÜĞÜ VARDIR!' Hedefindeki ülkeyi bölüp, parçalamak, güçsüzleştirmek için etnik, dini, siyasi ayrılıklar/ karşıtlıklar çıkarır ve kullanır, çatıştırır o ülkenin insanlarını!
ASIL OYUN EGEMEN GÜÇLERİN, AB VE ABD'NİN, İSRAİL'İN ÖNCÜLÜK ETTİĞİ VE ADINA KISACA KÜRESEL ÇETE DEDİĞİMİZ EMPERYALİST GÜÇLERİN TEZGAHLADIĞI OYUNDUR!
BİR BÜYÜK PROJEDİR, GEÇMİŞİ YÜZ YILLARA DAYANAN VE OSMANLI'YI DEVRE DIŞI BIRAKIP, TÜM İSLAM ALEMİNE HAKİM OLMAK VE ORTADAN KALDIRMAK AMAÇLI BİR PROJEDİR, DEMİŞTİM!
Belge ve bilgi olarak 1896 yılında yapılan 54. ABD Kongresinin artık gizliliği 100 yılı doldurduğu için açıklanan kararlarının merak edilip, araştırılmasını da eklemiş; devamla, batı ve özelde Avrupa egemenleri kendi aralarında çelişkiye düşüp, 1. ve 2. Paylaşım Savaşlarını yaşamamış olsalardı, ABD Kongre kararları belki de çoktan hayata geçmiş olacaktı!
Ama ne oldu, savaşlar bitti, yeni dengeler kuruldu, 100 yıl önceki proje ısıtılıp BOP/GOP adıyla yeniden servise kondu! Diye ilave etmiştim.
Sayfaya gelecek, şiiri okuyacak değerli arkadaşlarım, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin aziz evlatları...
Rica ediyorum, sizlere yalvarıyorum... Ne olur 'OYUNUN FARKINA VARIN...'
Sivas'ta yaşanan elim olayı yukarıda da yazdıklarımı aynen yazarak, o acıyı en derinimde hissederek kınadın, lanetledim...
Şimdi de Başbağlar'da yaşanan katliamı aynı acıyla, aynı nefretle, aynı bilinçle kınıyor, lanetliyorum!
Ülkemde 30 yılı aşkın süren bir terör belası var. Korkuyorum, iç savaşa dönüşmesinden! Neyin savaşıdır bu, kimin savaşıdır! On binlerce insanımızı kaybettik, ateş düşmeyen 'KÖYÜMÜZ BİLE KALMADI' neredeyse!
Akan kan kimin kanıdır, ne uğrunadır?
Allah o günleri bizlere göstermesin diliyorum, ülkemiz bölünmeye gidiyor göz göre göre, kaça bölüneceği, devletimizin adının 'YENİ OSMANLI FEDERE DEVLETİ Mİ' olacağı artık aleni bir şekilde konuşulup, tartışılıyor...
Daha 100. yaşını doldurmayan Genç Türk Devleti bize kimin, kimlerin yadigarıdır, kimlere karşı savaşılarak, ne çileler çekilerek kuruldu, nasıl unutalım!
Lütfen arkadaşlar... Nerede insanımız acımasızca katlediliyor, vuruluyorsa yüreğimiz orada olsun... 'SENİN ACIN, BENİM ACIM' yoktur, olamaz böyle bir şey, hiç bir ayrım yapmadan 'BİZİM ACIMIZDIR' diyelim ve kınayalım...
Ölümler, ayrışmalar bizim kaderimiz değildir... Bizim kaderimiz 'ELİMİZDE OLMALIDIR', tek yürek, tek ses olabildiğimiz ölçüde bütün oyunları ellerimizle bozacağımız unutulmamalıdır...
Bu düşüncelerle şiiri, değerli şaireyi içtenlikle kutluyor, önemli aksamalardan sonra düzeleceği umuduyla antoloji yönetimine ve seçici kurula teşekkür ediyorum...
Saygılarımla...
Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA'
Hadi, deyin bakalım, nedir bu katliamın sebebi?
Camiden çıkaracaksın ve kurşuna dizeceksin!
Sen kimsin! Müslüman mısın, ateist misin, yoksa 'ERMENİ Mİ!'
İnsan mısın sen!
Ölenler 'fail-i meçhul' değil!
O analar 'CUMARTESİ ANNELERİ' hiç değil!
Ey kirli eller! Ey ortalıkta 'İNSAN HAKKI, ÖZGÜRLÜK, BARIŞ' diye gezinenler!
Utanç duyuyor musunuz?
Birbirinizin üstüne atarak bu ayıptan kurtulacağınızı sanıyor musunuz!
Yazık, çok yazık...
Yerinizde olsam artık “MASKEMİ ÇIKARIRDIM!”
Ya da çıkar “KINIYORUM”, insan olarak böyle bir katliamdan utanıyorum, derdim…
Aynı yıl, daha üç gün önce Sivas'ta yaşanmıştı benzer katliam... Yüreğimizdeki acısı hala taptaze...
Kirli eller orada da iş başındaydı!
İs tutmuş beyinler 'İNSANLIKTAN ÇIKMIŞ, İNSANLARI ATEŞE VERECEK KADAR' vahşileşmişti!
Antoloji sayfalarında mevcut, şahsen demiştim ki 'BUNU YAPANLAR PUTA TAPANLARDIR!' Putları 'yakın, yıkın' demiştir, 'EMİR KULLARI DA' yakmıştır!
Ve eklemiştim: 'Perdenin gerisinde EMPERYALİZMİN KANA DOYMAYAN AÇ GÖZLÜLÜĞÜ VARDIR!' Hedefindeki ülkeyi bölüp, parçalamak, güçsüzleştirmek için etnik, dini, siyasi ayrılıklar/ karşıtlıklar çıkarır ve kullanır, çatıştırır o ülkenin insanlarını!
ASIL OYUN EGEMEN GÜÇLERİN, AB VE ABD'NİN, İSRAİL'İN ÖNCÜLÜK ETTİĞİ VE ADINA KISACA KÜRESEL ÇETE DEDİĞİMİZ EMPERYALİST GÜÇLERİN TEZGAHLADIĞI OYUNDUR!
BİR BÜYÜK PROJEDİR, GEÇMİŞİ YÜZ YILLARA DAYANAN VE OSMANLI'YI DEVRE DIŞI BIRAKIP, TÜM İSLAM ALEMİNE HAKİM OLMAK VE ORTADAN KALDIRMAK AMAÇLI BİR PROJEDİR, DEMİŞTİM!
Belge ve bilgi olarak 1896 yılında yapılan 54. ABD Kongresinin artık gizliliği 100 yılı doldurduğu için açıklanan kararlarının merak edilip, araştırılmasını da eklemiş; devamla, batı ve özelde Avrupa egemenleri kendi aralarında çelişkiye düşüp, 1. ve 2. Paylaşım Savaşlarını yaşamamış olsalardı, ABD Kongre kararları belki de çoktan hayata geçmiş olacaktı!
Ama ne oldu, savaşlar bitti, yeni dengeler kuruldu, 100 yıl önceki proje ısıtılıp BOP/GOP adıyla yeniden servise kondu! Diye ilave etmiştim.
Sayfaya gelecek, şiiri okuyacak değerli arkadaşlarım, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin aziz evlatları...
Rica ediyorum, sizlere yalvarıyorum... Ne olur 'OYUNUN FARKINA VARIN...'
Sivas'ta yaşanan elim olayı yukarıda da yazdıklarımı aynen yazarak, o acıyı en derinimde hissederek kınadın, lanetledim...
Şimdi de Başbağlar'da yaşanan katliamı aynı acıyla, aynı nefretle, aynı bilinçle kınıyor, lanetliyorum!
Ülkemde 30 yılı aşkın süren bir terör belası var. Korkuyorum, iç savaşa dönüşmesinden! Neyin savaşıdır bu, kimin savaşıdır! On binlerce insanımızı kaybettik, ateş düşmeyen 'KÖYÜMÜZ BİLE KALMADI' neredeyse!
Akan kan kimin kanıdır, ne uğrunadır?
Allah o günleri bizlere göstermesin diliyorum, ülkemiz bölünmeye gidiyor göz göre göre, kaça bölüneceği, devletimizin adının 'YENİ OSMANLI FEDERE DEVLETİ Mİ' olacağı artık aleni bir şekilde konuşulup, tartışılıyor...
Daha 100. yaşını doldurmayan Genç Türk Devleti bize kimin, kimlerin yadigarıdır, kimlere karşı savaşılarak, ne çileler çekilerek kuruldu, nasıl unutalım!
Lütfen arkadaşlar... Nerede insanımız acımasızca katlediliyor, vuruluyorsa yüreğimiz orada olsun... 'SENİN ACIN, BENİM ACIM' yoktur, olamaz böyle bir şey, hiç bir ayrım yapmadan 'BİZİM ACIMIZDIR' diyelim ve kınayalım...
Ölümler, ayrışmalar bizim kaderimiz değildir... Bizim kaderimiz 'ELİMİZDE OLMALIDIR', tek yürek, tek ses olabildiğimiz ölçüde bütün oyunları ellerimizle bozacağımız unutulmamalıdır...
Bu düşüncelerle şiiri, değerli şaireyi içtenlikle kutluyor, önemli aksamalardan sonra düzeleceği umuduyla antoloji yönetimine ve seçici kurula teşekkür ediyorum...
Saygılarımla...
Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA'
Kutluyorum değerli ablam ve yakın köylümü. Yüreğiniz hiç susmasın ki başbağlar karabağlamaya
Üstüme çökse tavan söylerim bildiğimi,
Yurdumun çakıl taşı kıymetlidir canımdan
Hiçbir şeyden yılmadım savaştan yıldığımı
Değil mi ki o bayrak hâsıl oldu kanımdan.
Anlamlı ve gerçekleri yansıtan dizeler.Yüreğine sağlık Zübeyde Hanım.
Kara bağlar Başbağlar, insanlık yara bağlar
Nefretin kıskacında can çekişir bedenler
Bağrımızda bir hançer gözümüzden kan çağlar
Suçlarını bilmeden gidiverdi gidenler..
Böyle bir olayı bir daha yaşamamız dileğiyle. Tebrikler güzel bir şiir okudum.
duyarlı kaleme tebrikler öğretmenim. acı bir olayı şiirleştirmişdiniz. varolunuz.
Başbağlar kara bağlar doğan geceye inat
Bir ananın feryadı çınlarken yedi gökte
Sağır sultan duyar da neden duymaz kâinat
Nerde insan hakları kim uyacak bu akde?
burdn Oba'ma gibi bastakilere cagri olmus, yüreginize saglik...
hayat tecrübesi ve gözleme dayalı ,yürekle bütünleşmiş,anlam karmaşası olmayan,hedefinini iyi belirlemilşş ve finali mükemmel yapmış bir şiir..
yüreğinizdekinin dışa yansımasına 'gül' bırakıyorum..saygılarımla..+10 puan...
Bu şiir ile ilgili 25 tane yorum bulunmakta