Uzun yolun, mücadelesinde uğraşan, sıradan bir ademoğlu...
Acı,
Bir annenin canciğeri,
Annenin koynunda kelepçeli
Sözlerindeki büyülü kelimelerin,
Kaynağının hazin bestesi…
6 genç adam
Bir sevdaya yürekleri bağlı
Bu sevdaki gökleri aşan
Sevgileri, susamışlara lazım...
Uzak mı uzak diyarlarda
Gece, sessiz ve derinden
Yakıp geçti ciğerimi
Anılarla dans eden düşüncelerimden
Serin bir meltemde üşüyen bedenim
Özlem duymaya hasret
Hayat bir meyve pazarı,
Yaşamın sokağında.
İnsan bu meyvenin ta kendisi
Bazen tatlı, Bazen ekşi,
Bazen acı diğerlerine…
Çeşit çeşit, Rengârenk,
Bir ağaç belledim
Hayatı dimdik tutan
Kökleri ile sapasağlam
Meyveleri ile buram buram
Bir ağaç belledim
Kapılar açıldı.
İçerden uçarak çıkan kelebekler
Sardı dört bir yanımı
Fısıldadılar insanlığı
Vücudumun her zerresine…
Unutulmuş ve kurumuş ruhum
Zalim dünyanın zalim insanları
Zulmün anne karnında yetiştirdikleri
Şefkati ellerinde ezen şeytanlar
Bırakın bizi, bırakın herkesi
Bırakın, tasması elinizde olan milleti
Defolun, hoşgörü topraklarından
Fitne kapısı açıldı bir kere
Kardeşler kustu kinini yere
Kinlerin birikip aktığı dere
Utananların yüzünde bir bere
Herkes diğerinden sözde önde
Kalpte bir sızı, boğazda düğümler
Hekimler çaresiz, kararsız gönüller
Dilde bir keder, sabırsız heceler
Sal kendini gönlüm, daralmış sineler…
Mahcubiyet, tarif edilemeyen bir duygu
Karanlık ormanlarda saklanmak istediğim yer
Mahcubiyet, içinde bulunduğum sonsuz kuyu
Yüzümü derinliklere gömüp kaçmak istediğim yer
İçimde kendime haykırdığım bir dağ var




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!