Küçücük yaşında öksüz ve yetim,
Barışa sıkılan eller kırılsın.
Barışı gönlünden silmez milletim.
Barışa sıkılan eller kırılsın.
Antalya'da öksüz, yetim yetişti
Midyat'ta askerdi, pusuya düştü.
Barış şehadetle, uçan bir kuştu.
Barışa sıkılan eller kırılsın...
Antalya Serik’i ağlattı Barış,
Kardeşi kardeşe kırdıran görüş,
Bu nasıl kardeşlik, bu nasıl bir iş?
Barışa sıkılan eller kırılsın…
Şimdi Barış şehit, yetim kalan kim?
Al kan akıtmaktan huzur bulan kim?
Barış hayalini tekrar silen kim?
Barışa sıkılan eller kırılsın.
Hayat doluydu o, bir yük olmadı.
Dağlarda çobandı hiç boş kalmadı.
Kazandıklarından nasip almadı.
Barışa sıkılan eller kırılsın.
Midyat Düzoba’nın Gelinkaya’sı
Al kana bulandı, barış mayası
Şer odaklarının kirli foyası,
Barışa sıkılan eller kırılsın…
Filistine barış götürene bak!
Libya, Tunus, Mısır, Suriye Irak?
Bunlar ders olmaz mı? Anla ve bırak!
Barışa uzanan eller kırılsın.
Mürüvveti için her şeyi almış,
Kurulan hayaller mahşere kalmış.
Bunu duyan dostlar sararmış solmuş
Barışa sıkılan eller kırılsın.
Ramazan dedeye Havva nineye
Allah sabır versin tüm Türkiye’ye
Nasıl çekilir ki bunlar sineye
Barışa sıkılan eller kırılsın…
Kayıt Tarihi : 4.8.2015 22:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!