1981'de Erbaa'da doğdu. Hala doğduğu yerde. Şiir'i ve aşk'ı çok seviyor. Amacı 'manayı' kavramak. Garip bir adam boş zamanlarında kendini anlamaya çalışıyor.
sustum
susuşuma gücendi dünya
sustum çünkü
yaşlı dünya taşıyamıyor artık yükümü
kelimeleri kavramları
ve hantal bedeniyle
kelebek atarken kendini
çoban ateşinin sıcak kucağına
çoban uzatır ellerini
kelebeği çıkarmak için ateşten
hem bilir misin?
peygamber mesleğidir çobanlık
Ve o an
iki kelime dökülür kalemimden
gözyaşlarımla ıslattığım kağıda
ama sana söyleyemem...
Nedir şehir?
İnsanı uyutmaktan başka işe yaramayan koca beşik!
Uyu o halde ey insan!
Elbet bir gün gelir
o beşiği sarsar bir el.
şimdi Filistin’de olmak isterdim
yanımda sen.
gecenin büyüsünü bozan,
kan kokusu salan
bombalara karşı
siper olurduk
kar düşmedi daha
yağmur arındırıyor şehri günahlarından
çocuklar yağmuru sevmiyor
aşıklara inat
bağdaş kurup bir derviş
Bir mavi sessizliğe götürür beni
odamın kirli beyaz duvarlarıyla paylaştığım müzik
ve sigaramı götürdüğümde
çatlamış kuru dudaklarıma
sen düşersin aklıma
gecenin zifiri karanlığında
Şair bakışlarımdan
şiir süzülürken
gecenin katmeral karanlığına
ve sen
hàlà nemli gözlerinle bekliyorsan
o yaşlı çınarın gölgesinde
odama sızan karanlık
devleşen gölgeler
duvarda
pencereden gelen köpek sesi
ve garip tıkırtılar
ve beynimde boğuşan iki kedi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!