Yine bu akşam...
Yokluğunun sofrasındayım.
Gözlerin geliyor aklıma...
Kanayan yaralarıma tuz basıyorum.
Canımı ekmek arasına doğrayıp,doğrayıp,
yutuyorum.
yokluğunda ödedim!!!
Seni sevmenin zekâtını ve bedelini
Kendime hep yalanlar söyledim.
İçi boş ruhsuz bir bedene döndüm.
Sırtı üşüyen kambur bekleyişlere
Sahipsiz bir yalnızlık oldum.
Sevgili
Yoklugunun soğuk ve karanlık gecelerinde
buz tutan bu Duygularımdan...
içimin çıkmazlarından.
Yokluğunun derinliklerinden,Bu çöplüklerden,
Gel beni ara,
Ben Hayatımı
kederli ve soğuk gecelerin karanlığında
Bir hayalin, bir yalanın, bir ihanetin,
ızdırabı içerisinde parçalayarak öldürdüm.
Kendimi ihbar ediyorum.
Cinayetin Faili benim!!!
Hikayemi sormayın benim
Ümmi yim ben
Hiç yaşamayı okumadım
sevmeyi beceremedim
Bazen haddimi aştım
Bazende çocuklaştım
Sen gittin ya...
Seni uğurlarken yüreğimin yurdundan...
İçim içimden geçip gidiyordu
İçim yaylım ateşine tutuluyordu
Yerim yurdum talan oluyordu
Evim Barkım gidiyordu
birgün ben ölürsem...
Bu hayatı iyi yaşadı çok yaşadı deyin.
Acıyı yaşadı, kederi yaşadı,
Hüznü yaşadı, yalnızlığı yaşadı,
Mutsuzluğu yaşadı, umutsuzluğu yaşadı,
çaresizliği yaşadı, iyi yaşadı deyin,
Düştün mü bir kere sevdaya
yolların uzar yükün ağırlaşır..
halin kalmaz dermanın olmaz
Bekleyişlerin kamburlaşır umutların yıllanır
Kapıların yüzüne kapanır
Tekrar
bürünmüşsün ızdıraplı gecenin
karanlığına..
Karanlık şövalyeleri gibi yüreğimle
savaş Halindesin.
Mızrak gibi göğüs kafesimi deliyorsun.
Ey yar...
Ey yüreğini yurt bildiğim.
Ömrümün gurbeti
Ey gecelerimin sancısı,sızısı...
Yine bu arlanmaz utanmaz benliğim...
Uykuyu unutmuş gözlerle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!