Bana Gel
Bu , sadece bir şiir değil;
bu, seni beklemenin, seni anlamanın,
ve sana yer açmak için kendinden vazgeçmenin
sessiz bir ilânıdır.
Tüm eksik yanlarımla seni beklemiş halime,
ve bir gün gelirsen eğer,
sana ait olacağını bildiğim her kelimeye…
Bu şiir, sadece sana.
Yükle bana hüzünlerini,
taşıyamadığın ne varsa,
yenilgilerinin en koyusunu,
kaybolan yarınlarını,
suskunluklarının gölgesinde sakladıklarını,
unutulmuş düşlerinin kırık parçalarını,
dilinin söyleyemediği sözleri,
kalbinin anlatamadığı hikâyeleri.
Sözlerin sustuğu o derin boşluğu getir bana;
en ince sızısını, en keskin kırığını,
zamanın hoyrat ellerinde eskimiş hayallerini
ve o hiç silinmeyen gözyaşı izlerini.
Gizlediğin ne varsa kalbinin kuytularında,
itiraf edemediğin korkularını,
yarım kalmış cümlelerin en kırılgan harflerini
usulca bırak yüreğimin eşiğine.
Geceden arta kalan yalnızlığını da getir,
ıssız sokaklara sinmiş sessizliğini,
bir daha dönmeyecek sesin çınlamasını
ve kimseye anlatamadığın o son bakışlarını.
Getir içinden atamadığın pişmanlıkları,
zamanla küllenmemiş her “keşke”yi,
bir mevsim boyunca sakladığın suskunluklarını
ve gözlerinden düşmemiş o tek cümleyi.
Geceleri uykusuz bırakan ismini mesela,
ya da aniden hatırlayıp sustuğun bir şarkıyı.
Kapatmadığın defterleri de getir,
sayfaları eksik, kenarları yanık,
bir zamanlar “son” diye yazdığın yerleri.
Ne kadar eksiksen, o kadar sen ol bana,
karanlığınla gel, güneşi bulmak için gel,
sarılmamış çocukluğunla gel bana.
Ben kendimi çoktan unuttum,
sana yer açabilmek için.
Bana gel,
her şeyinle bana gel.
Kiyaz
Kiyaz KılınçKayıt Tarihi : 28.5.2025 19:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!