yorgun düştüğümüz sokaklardan geçelim,
gençliğimizin ortasında öldüğümüz.
düşün ki içlerimizin kara bulutları gitmiş
vakit ayrılık vaktide değil ağustos bitmiş
giden çok olmuş kararsızlığın ortasında,
gitmek öyle güçlülük ki
ne söz yetiyor ne güç.
şehrin bitmeyen gürültüsünü aldırmıyoruz,
usulca yürüyoruz caddelerde
kafamızın içinde onlarca soru
anlattıkça mı anlaşılır,hissettikçe mi?
biz şimdi nerdeyiz,kışın başlangıcında
yaşanmışlığın sonunda mı
ellerimiz üşürken vedalaşılır mı cümlelerle?
anlatamadığımız öyle çok şey var ki,
boşluklar ele geçiriyor gördüğü her fırsatta.
insanların konuşması şart mıydı her şeyi?
biz her şeyi dinlemeye hazır mıydık..
sussak,sussak ve üşüsek.
ayrılık yaklaşınca;
bana,benimle tanıştığın gibi vedalaş..
biliyorum değmiyor,değişmeyecek
bilmek kalbimizdeki en acı yara.
Kayıt Tarihi : 2.10.2021 00:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!