Bana aşktan okumayın,
artık kelimeler midemi bulandırıyor.
Üşüyorum…
ve bu defa heyecandan değil,
korkudan titriyorum.
Bir zamanlar,
bir gülüşe dünyayı sığdırırdım,
bir bakışta ömrü yaşardım.
Şimdi o günleri hatırlamak bile ağır.
Ne kadar safmışım,
ne kadar delicesine inanmış…
Bir yüz vardı,
her sabahı güzelleştiren,
her akşamı beklenir kılan.
Konuşmak isterdim,
ama dilim taş kesilirdi.
Başımı kaldıramazdım yerden,
utanırdım, çekinirdim,
sevmek bile suç gibiydi.
O yürürdü,
ben dururdum.
Bir mahalle geçerdi ardından,
çamurlu sokaklar bile gül kokardı.
Bir çeşmeden su içse,
benim içim ferahlardı.
Bir gölgesi düşse pencereme,
güneşim doğmuş gibi olurdu.
Ne çok severdim o bekleyişleri;
sabah başlardı umut,
gece bitmezdi.
Kapısı açılsa,
bir an yüzünü görsem diye…
Bir ses, bir işaret,
bir nefes yeterdi yaşamak için.
Ona dokunmaya kıyamazdım.
Kendimden bile sakınırdım.
Şimdi o eller,
oyuncak olmuş ellere.
Vay beni…
Vaylar beni…
Gerçek aşk,
bir masalmış meğer.
Biz inanmışız sadece,
ve eskide kalmışız onunla birlikte.
Ozan Güner Kaymak
Amsterdam 14.10.2025
Kayıt Tarihi : 14.10.2025 22:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!