Kucakta bağlaman, dilinde türkü;
Telleri okşayan elsin be Zihni!
Arı gibi her çiçeği gezersin,
Petekte gizlenen balsın be Zihni!
Geçilmesin paslı yollar puslansın,
At yağlı hançeri varsın paslansın.
Yanılgıya düşen gönül uslansın,
Dostun bu gümanı silsin be Zihni!
Yakın dostun sana verirken değer,
İçinden pazarlık etmişsin meğer.
Gayri doğru yoldan gitmezsen eğer,
Çiçeği olmayan dalsın be Zihni!
Olan olup geçmiş, sevgili aslan;
Bu gidişten vazgeç, gel gayri uslan!
Sende benim gibi sazınla seslen,
Türküler söyleyen dilsin be Zihni!
Bilesin gözümde öyle yücesin,
Gönül bahçesinde gülsün, goncasın.
Türkülerde, şiirlerde hecesin;
Sazımda inleyen telsin be Zihni!
Öyle aşk gelip de coşup durunca,
Mızrabını dertli tele vurunca…
Çağlayıp da bir ummana varınca,
Turani gözünde selsin be Zihni!
04.02.2009
Duran ÖzaydınKayıt Tarihi : 11.11.2009 21:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!