Ballıbaba Şiiri - Yüksel Nimet Apel

Yüksel Nimet Apel
2972

ŞİİR


63

TAKİPÇİ

Ballıbaba

Çiçek açmış ballıbaba
Yalancı bahar gelmiş
Şehitlerin mezarı
Şimdiden yeşillenmiş
Bir yanık tını geliyor
Sanatçının orgundan
Gülüyor genç bir adam
Büyük şehir morgundan
Gazete televizyon
Depremler ve erozyon
Yollar kapalı kardan
Buz gibi hava ve don
Onlar ölmedi yaşıyor
Ekranlardan sitemle
Gülümseyip bakıyor
Sen istediğince bağır
İnsanlar ilgisiz sağır
İnsanlar acımasız
İşte her şey ortada
Ağlayamaz oldu
Taze şehit anası
Gizlenmiş yüreğinde
Acının fırtınası
Sevgi silebilirdi ancak
Yüreklerdeki pası
Sattılar sevgiyi de
Sokakta gün ortası

8/Mayıs/2007/İstanbul

Yüksel Nimet Apel
Kayıt Tarihi : 8.5.2007 22:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Doksanlı yılların sonlarıydı. Kızım yurt dışına gidiyordu, bir ailenin çocuklarına bakmak bu arada yabancı lisanını ilerletmekti amacı. Bana da bahçe içinde bir ev kiraladı. Erenköy çok sevdiğim bir semtti, yürüyüşe çıkıyor resim sergilerine gidiyordum. Evi tuttuğumuzda kaloriferli idi, sonra doğalgaz tesisatı yapıldı binaya ama, ev sahibi evi satmıştı. Yeni ev sahibi de pek oralı olmadı kömür sobası kullanmaya başladım. Bahçede eskiden kalma kömürlükler vardı, bahara doğru karlı soğuk bir sabah yine kömür almaya gitmiştim. Kapının önünde eriyen karların arasında onu gördüm pembe çiçekli Ballıbabayı, kış amansız soğuk ve acılı geçmişti... Tv ekranlarındaki bir annenin çaresiz umarsız bakışları, ağlayıp feryat edemeden acısını içine akıtması, beni derinden kederlendiriyordu. Bahçeyi ünlü bir müzisyenle paylaşıyorduk, sabahları onun piyanosunun tınılarıyla uyanıyordum ve Erenköy'de yazdığım şiirlerimdeki gibi İstanbul'u yaşıyorum gerisi yalan diyebiliyordum ama sorunlar bitmiyordu. Hissiz değildik başkalarının sorunlarına kayıtsız kalamıyorduk, genç bir adam dövülerek öldürülmüştü. Ballıbaba çiçek açmış, yalancı bahar gelmişti. Çocukluğumda kır çiçeklerini çok severdim adı aklımda kalan bir kaçı peygamber çiçeği, çoban çantası. Doğu illerinde onlardan çok görürsünüz tıpkı halkları gibi sade ve asillerdir İşte bu karmakarışık hislerle Ballıbaba şiirimi yazdım. Her şey değişiyor hiçbirşey eskisi gibi kalmıyordu, yaraların üzeri kabuk bağlasada hüzün çiçekleri bir yerlerde mutlaka yeşeriyordu yeniden. Olumlu şeyleri görebilip halimize şükretmek düşüyor bize de. Elemsiz kedersiz bir hafta sonu diliyorum herkes için...Sevgili dahi güzel komşum sayın Uğurlu sanatından bizi yoksun etme nerelerdesin selamlar

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Bülent Aydınel
    Bülent Aydınel

    Hüznün bu biçiminin tanımı olmuyor.İsyandan ve direnişin güçlenmesinden başka sığınağı kalmıyor insanın...Sevgiyi tanımayan ve anlamayan,hatta sevgiye düşman olan kimlikler var bu dünyada...Bir gün bu evrenin onlardan arınacağına kesinlikle inanıyorum.Saygılarımla sayın şair.

    Cevap Yaz
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe

    Hikayesi ile beraber değerlendirilince şiirin anlamı da farklı pencerelerin perdesini açıyor . İçinde ;bir yanda sanatçının romantik pembesi , soba yaktıracak kadar soğuk hava ve öte yandaki morg soğuğu .'Bir yanık tını geliyor /Sanatçının orgundan /Gülüyor genç bir adam /Büyük şehir morgundan' çok etkileyici şekilde aktarılmış bu dizelerde . Her ne kadar Erenköy yıllarının hep bir yaz bahçesi gölgesinde yaşanan hüzünlü keyifleri sadece hikayede kalmış olsada. Kaleminize, yüreğinize sağlık sn. Apel ...Belki benimde o dönemleri anlatmaya çalıştığım 'tramvay, ihtiyari durak' başlıklı şiirim ilginizi çekebilir. Saygılarımla ...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Yüksel Nimet Apel