Bugün oturdum da karşı tepeye
Şöyle bir uzaktan bakıp ağladım
Doğup büyüdüğüm o güzel köye
Şöyle bir uzaktan bakıp ağladım
Yaklaştı yanıma yorgun ihtiyar
Dolaşmış gurbette hep diyar diyar
Ben mi hüzünlüydüm, o mu bahtiyar
Şöyle bir uzaktan bakıp ağladım
Sonra uzun uzun o da izledi
Yaşlandı gözleri ama gizledi
O garip haline içim sızladı
Şöyle bir uzaktan bakıp ağladım
İki yufka dürüp koyup heybeye
Oturmuşlar şu tarlada gölgeye
Hasan Emmi ile Havva teyzeye
Şöyle bir uzaktan bakıp ağladım
Açık kapıların çoğu kapanmış
Ne doğulmuş sanki ne de yaşanmış
Muhtar emmi ölmüş, eşi yaşlanmış
Şöyle bir uzaktan bakıp ağladım
Sabah namazında horoz öterdi
Sanmayın insanlar böyle yatardı
İki testi alan suya giderdi
Şöyle bir uzaktan bakıp ağladım
Türkü yaktım şu dağların başına
Derdim döktüm bir ibibik kuşuna
Ardıç Güneyi’ne, Deliktaş’ına
Şöyle bir uzaktan bakıp ağladım
Ne davar kalmıştı ne de kuzular
Otluğa benzemiş yeşil yazılar
İnsandan fazlaydı köyde tazılar
Şöyle bir uzaktan bakıp ağladım
Okuduğum okul harabe olmuş
Eski kitapların yazısı solmuş
Yıkılıp gitmeye şurda ne kalmış
Şöyle bir uzaktan bakıp ağladım
Günlük geziliyor yaylalar artık
Beş altı ev kalmış kapısı örtük
Söğütler kurumuş, kilimler yırtık
Şöyle bir uzaktan bakıp ağladım
Ne günler geçirdik Kuru Dere’de
O buz gibi akan sular nerede
Bir hayal kurup da bazen arada
Şöyle bir uzaktan bakıp ağladım
Avlular yıkılmış duvarlar viran
Ne davar sağan var, ne tezek vuran
Kalmadı sürüler, yok çoban duran
Şöyle bir uzaktan bakıp ağladım
İçim daralınca şehirden kaçıp
İki günlüğüne yaylaya göçüp
Softalar taşında bir tütün içip
Şöyle bir uzaktan bakıp ağladım
Akıl erer mi ki dünyan işine
Ne zaman geldim ben elli yaşına
Anamın babamın mezar taşına
Şöyle bir uzaktan bakıp ağladım
Aydın Ahmet
Kayıt Tarihi : 25.6.2025 13:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!