Ağlayarak varoldum yaradanın adıyla
Rahminde tasıyana tecellisi rahmetin
Susturdu avazımı beyaz avuntusuyla
Müptelası olmuştum bu esrarlı gölgenin
Tutundum avucunun sonsuz sıcaklığına
Alil iken ben onun gölgesinde büyüdüm
Vakıf olmak istedim bengisu esrarına
İlk adımlarımda hep aguşuna yürüdüm
Bir cennet bahçesidir ömrümün çocukluğu
İnci beyazlığında hep ona gülüşlerim
Büyüdükçe duyulan sesimin boğukluğu
Zahirine duyulan beyhude heveslerim
Duru bir güzelliğe rastlamıştım tenhada
Ne bilirdim yolumun üstünde imiş tahtı
Masum bir ceylan gibi gözlerime bakarda
Ruhumu canözümden ayırmakmış maksadı
Saçlarını doladı önce parmaklarıma
Bakışıyla kör etti aklımın gözlerini
Bir fatiha okurken mezarında ruhuma
Bir kürekte o atip gitti gülüşlerini
Tevarüsü daima melal olmustu bana
Hicranında mücessem oldu o kadim gölge
Vuslatına seslenip dedim : Var git obana
Gönlüm artık münzevi, sevdam Rahman'a bende
Tel tel ağladı saçım, pişmanlık renklerinde
Kalbimi temizledi son dünyevi gözyaşım
Gitti zelil aydınlık, geldi izzetli gece
Onun güldürmesinden bahtiyar ağlayışım
Kayıt Tarihi : 18.11.2025 00:34:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!