Bana güzeli sordular
Kalbime baktım
Aşktır, dedi
Gözlerime baktım
Sana döndü
Ve sesini çıkarmadı
Seni nasıl övsem, nasıl anlatsam
Kara gülüm desem, kifayet etmez
Bir ahu gözler ki, bir ceylan bakış
O gözlere yıldız desem de yetmez
Çizgisi usta bir elle çizilmiş
Gökyüzünün esrarını
Denizin sessizliğini
Huzur veren bakışlarda,
Renklerin eşşizliğini görürüm
Ay yüzünde, kalın kaşta
Sen, ben de doluydun ben de taşardın
Sana neler oldu, tükeniş niye
Bitmeyen pınardın, ben de akardın
Sebil mi dağıttın, bu bitiş niye
Volkandın, yakardın, ben de coşardın
Sevgi ister, sevgi düşler gönüller
Sevilmemek kadar kötü varmıdır
Bir ataya, hiç yeri bulunmayan
İnsan gönlü bu kadar da darmıdır
Nefret, bütün güzelliği yok eder
Güler yüzlü, güzel kızım
İnce belli, fidan kızım
Gül dalında gonca kızım
Çiçek gibi narin kızım
Sevgi dolu o küçücük yüreğinde
Bir bilsen şimdi ben ne hallerdeyim
Gönlümde duvarlar kristal sırça
Sanmaki körfezde bir sahildeyim
Ben başka yerdeyim, gönlüm bir yerde
Mızrabı vurdukça inliyor sazım
Sen lahmacun kokulu İstanbul
Kültürü beş para etmez
Hani sokaklarındaki bıçkın delikanlılar
Payitahtın kibar efendileri
Adalar da palikarya
Ah şu kültür bozulması var ya
Sen bu şehri eskilerde görseydin
Hece hece, mısra mısra övseydin
Merak edip tarihini bilseydin
Gözlerinden yaş akardı yaş, dostum
Sokakları kaldırımla döşenmiş
Gittin haber vermeden
Peşinden son defa gelmek istedim
Güzel solgun yüzüne
Bir daha bakıp, görmek istedim
Toprak, bedenini kucaklayınca
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!