Yıldız kaydı sol göğsüme

Yıldız kaydı sol göğsüme
Açılır kapılar bakışlar örter üstümü
Zemheriye kapılmış kuştum
kelimeler dökülüyor evrenin boşluğuna
Bir yanım koşuyor uçuruma
Bir yanım gözlerin ilkahar
Dokunma gözlerime
Çek gözlerini gözlerimden demek istersin

Yıldız kaydı sol göğsüme
Kayan yıldıza bakıyorum ben
bana bakıyor gölgesi kalıyor
Son bakış gibidir doyulmaz
Kurulur anlamsız sözcükler telaşla
Gözlerin nefes almanın kanıtı
Ne yağarsa yağsın istersin
Yalnızlığa gizli yangınsın sen
Dudağında kanatlanırım ben

Yıldız kaydı sol göğsüme
Anlatamam kendimi bu ölüme
Kullanılmamış kelimelerle seni bekleyen
Yağmurum gök gürültüsünü bekleyen
Dalgayım denizden ayışığı bekleyen
Bu yangınlar bize kalmasın
Acı tarihler yazıyorum kendime
Ve bu Ölümü anlatamıyorum bedenime

Yıldız kaydı sol göğsüme
Gözkapaklari açılır sen
Ve kapanır sensizliğe temmuz
Buluşunca rüyalar bakışın gölgesinde
Dayanilmaz bir parçalanmadir bu
Göğsümde Hacivat ve karagöz nefessiz
Birleşti ne zamanlar ve geçmiş
Göç zamanı ve çiçekler açmış
Kuşaniyorum kayan yıldızdan sonbaharı
Gözlerin heyecanım
Gözlerin siddetinde fırtına öncesi
Gözlerin saatler birbirine geçmiş
Bu ölümdür anlatılmaz
Dudaklarında nefes alır hayat

Yıldız kaydı sol göğsümüze
Ben yıldıza secdede tanrıları gibiyim
Senden kalan hatıraları topluyorum gecelerde
İçime döküyorum paramparçayım
İçimeki boşluğa düşen ateş aman diyor
Ve ağzımda ölürken kelimeler
Üstümde tepinip durur bakışların
Sen sonbahar gibisin aşkın her renkte dem tutar

Yıldız kaydı sol göğsüme
Ve buldu gözlerim gözlerini kuş gibiyim
Şiirden kaçmış kafiyeyim
Dayan kesilen soluğum
düğümlenirse boğazımda umudun türküsü
Ve vurulduksak kendi istegimizdir
Sevdalar her renkte dem tutuyorsa
Herkesin yara sardığı sevdiğidir..