Kirli yüzlü çakallar, eşkıyalar sinerken
Dans eder yamaçlarda öbek öbek ağaçlar.
Müjde duydular zahar, telgraf tellerinden
Uyanır düşlerinden, meşke hasret kalanlar .
Seher vakti sahneden çekilince yıldızlar
Oyalı perdelerden zarif ışıklar sızar.
Arz-ı endama çıkar, sözlü, nişanlı kızlar
Gözdedir, revaçtadır, erkenden yol alanlar.
Güneş puslu geçitten dalar mavi göklere
Canlanır ab-ı hayat, şevk katar gönüllere.
Bir tatlı telaş başlar, şehirde, köylük yerde
Kuşlar yuvalanırken, koşturur karıncalar.
Uzanır gün, aksine, sanki zamanda kıtlık
Saatler altın külçe, dakikalar liralık
Dağılır araziye mahşeri kalabalık
Yoklukla savaştadır, kazma-kürek yakanlar.
Işıldar paslı demir, tavlı toprak işlenir
Ovaların mevsimlik kaftanı giydirilir.
Eller nasır tutsa da, tembeli imrendirir
Dalgalı deniz gibi başak yüklü tarlalar.
Perakende yağmurlar, yüzleri güldürünce
Paklanır bahçelerden arsız börtü börülce
Tempolu ezgilerle oynar gelin görünce
Eyvanlara dadanır, fistanı ter kokanlar
Dizleri tutmayanlar, halinden yerinse de
Ötüşür yavru kuşlar, yaşama hevesiyle.
Turna sesi yayılır, içli kaval sesiyle
Toyların sırdaşıdır, bağrı yanık ozanlar.
Paralel patikalar, kıvrım kıvrım bükülür
Yıldızların altında, meşaleler yakılır.
Yazılmamış mektuplar, bestelere dökülür
Yaylaların düzünde kavuşur sevdalılar.
Kayıt Tarihi : 7.4.2009 18:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Coşkunun, duygunun, anlam derinliğinin, tekniğe uyumluluğun örneği şiirinizi beğeniyle okudum.
Kutluyorum ve tam puanımla listeme alıyorum.
Selam ve sevgilerimle...
Nafi Çelik
TÜM YORUMLAR (4)