Bahar havası estikçe dik yokuşlarda
Sıcak korkusu yayılır düz ovalara
Güneşten yana tüm eğilişleri bir eğilişleri var ezik
Bir ışık çokluğu ışık bolluğu öldürücü ateş
Sabah öğle akşam kış yaz ayrı ayrı sevişmişken
Hele ağustosta hele öğle üzerleri öyle ezik öyle çürümüşken
Düşünmüşlük yok mu buram buram tütsülerden
Ateş gibi toptan öldürücü yağmur yağdıran tanrısızlara
Ya bizler ya tanrılar onlar da ateş altındalar
Hele ağustosta hele öğle üzerleri durmayıp yağdılar
Bir bulut vardı ateşe inat hızlı koşuyordu
Bir buluttu iyiler üzerine kötüler üzerine
Tanrısızlar, içi tanrı dolular yoktular
Tümümüz eleleydik hele öğle üzerleri hele ağustosta
Bir çiçekten kopup gelmişler vardı.... pisler
Bir gizden çıkıp gelmişler vardı yüzleri saklı
Sabah öğle akşam ayrı sevilmişken, çıkıp gelmişler vardı
Ben yoktum ben gelemezdim, ağustos çırıl çıplaktı...
Kayıt Tarihi : 4.5.2007 02:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!