İzmit ve sen; Efsunlu güzeli bu gizemli şehrin
Sen varsın her köşesinde anbean
Her hâlin tavrınla ikliminde
Ne zaman baksam gece ve gündüzünde
Her sokak başında sen varsın.
Dört mevsim çiçek açarsın; ellerin hanımeli,
Kadınlar buğday başağı zarafetinde;
Bahar yağmurlarıyla yeşerip,
rüzgârında nazla salınan kadınlar,
Yaz güneşinde yanık benizleri,
alınlarında boncuk boncuk ter
Zarif elleri fındık, mısır, çay hasadı zahmetinde
Görmedi cihan böyle mütefekkir bir edip
İstiklâlin ruhunu istikbale nakşeden
Geceyi gündüz gibi kalemi kılıç edip
İstiklâlin marşını milletine bahşeden
İstibdada muhalif terakkiydi hep yolu
Methini duydum güzel! Derler ki; benzerin yok.
Yayla oktur; hilâl kaş altında kirpiklerin
Bu nasıl güzelliktir? Dillerden düştüğün yok.
Meftunu oldum badem dilde tatlı sözlerin.
Soyca derler asildir yok kimseye minneti,
Nihayet son yaprakta bugün düştü takvimden,
Bu sene de bir vardı bir yok oldu ömürden.
Ardısıra veda edip bazı dostlar gittiler.
Geriye bir hoş seda elde kaldı maziden.
Hoş geldin sefa geldin ümidimiz çok senden,
İnsaf etmez nazlı yâr geçtim tatlı canımdan,
Şarkılarda nağmeler sözler biçare kaldı.
İki cihan bir olsa umut yok bu sevdadan,
Gül açmayan bahçeye bülbül bigane kaldı.
Gönül eylemede yâr bilmez ne hevesteyim,
Bir hayale dalmışken, seni gördü gözlerim
Bu âlemde yalnız sen ve ânın büyüsü var
Sen yokken sevdaya da, bakar kördü gözlerim
Ruhumda senden miras sarhoşluk döngüsü var
Bakışlarının sihri bende ne sırlar çözdü




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!