İşte o an, anı buldum;
Feleklerde gezinen sultânı buldum,
Dillerden düşmeyen maşuğu,
Fezayı göğsüne yaslayan yârânı buldum.
Ummana daldım, cevheri buldum;
Hüsn-ü sûretinle mezkûr oldum.
Göğsüme badeyi döküp durdum;
O güzel meyhanede bir seni buldum.
Niceleri gelip geçti tarihten;
İsimleri silinmedi ebeden.
Silerek şanımı o defterden,
Adını, şanını, aşkını buldum.
Bir zerreciktir bedenim;
Lütfunda, kahrında hemen eririm.
Sen iste, kalbimi kemiririm;
Yadında tutuşan odları buldum.
Sırrını sayıklayan Hallac'ım;
Çölde Mecnun gibi ben de açım.
Var mı Leyla gibi ahular?
Âteşin, temrenin içinde kalbimi buldum.
Allah deyince dertler beyhude.
Geylânî'yi üstad edinip de
Pişir benliğini aşk mektebinde;
Dünyadan gayrı o lâhza seni buldum.
İşte o an, anı buldum;
Gözlerimden dökülen âhları buldum.
Bir sima ki seninkisi başkadır cihanda;
Kapakçığın ardında süveydayı buldum.
Rukiye Suna
Âhûnigâh
15/06/2025
Kayıt Tarihi : 1.12.2025 00:10:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!