Kalkıp gelmişsin enkazların içinden,
Tanrı, seni ibret olsun diye yaratmış.
Yorulmuş; ağır yaralısın derinden,
Tanrı, seni ibret olsun diye yaratmış.
Sanma Şah’ın gözleri herkesi devirir,
Seni görse inan endamından çekinir,
Geçtiğin yollar ki çiçeklerle bezenir,
Tanrı, seni ibret olsun diye yaratmış.
Bu Mecnun’un Leyla’ya aşkı gibi değil,
Kerem’in Aslı için dara düşmesi değil,
Sana olan sevdam sadece heves değil,
Tanrı, seni ibret olsun diye yaratmış.
Saçların ki gökte duran bir şems karası,
Kırk yıl hatrı sayılır gözlerin kahvesi,
Yıldız misali dudaklarının pembesi,
Tanrı, seni ibret olsun diye yaratmış.
Çocuk misali tonlu mırıldanışların,
Melekleri kıskandırır o bakışların,
İlahi söz imrendiren konuşmaların,
Tanrı, seni ibret olsun diye yaratmış.
Gel de erişeyim şu ömrümün bahtına,
Geri otur emanetin olan tahtına,
Boyun eğiyorum artık saltanatına,
Tanrı, seni ibret olsun diye yaratmış.
Kayıt Tarihi : 27.12.2019 17:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!