Karanlıkla,aydınlık arasında kalmış öksüz gölge
Ne güneşe koşabilir, ne katran karası geceye
Bilinmez kelepçeler tutmuş ellerini
Çırpınır durur, cevap bulamaz bilmeceye
Gölgesin sen, muhtaçsın her ikisinede
Sana güzel sözler söyleyemesemde
Kalbimden geçenleri dile getiremesemde
Yalnız bunu bil, yalnız buna inan
Yaşıyorsun sen, bu kalpte, bu gönülde
Doğum var, yaşam var, ölüm var,
İnsanlara sınav yeridir bu dünya.
Güzel var, çirkin var, her şey var,
Allah’a kul olmak için, bu dünya.
İyilik sende, kötülük sende, acı sende,
Gece gündüze, iyi kötüye muhtaç
Ebed ezele, ölüm insana aç
Tepele geç, dağ görüntüsünde yamaç
Zincirle bağlı, yokluk-varlık el ele
Sancıda kader, güzel günleri bekle
Canan, ulaşılamayan
paylaşılamayan
ölmeyen
her günde
her ömürde
ASLA, unutulmayandır.
Eski bir hikaye, bilen bilir, bilmeyen dinlesin
Bu akla değil, gönüle yakarıştır, kalbin inlesin.
Hayata pusu kurmuş kader, gönül neylesin
Döktüğüm yaşları sor da, gözlerim söylesin.
Terkedip gittiğin gündü
Hayallerimin söndüğü gün
O gün benim için, dündü
Zaman geçmedi bir tek gün
Terkediyorum dediğinde
Eğilmezdik, bükülmezdik biz eskiden,
Sirkten kaçmış, maymuna döndük.
Adildik, dürüsttük çok ezelden,
Arkadan vuran, kahbelere döndük.
İslam'dı gidilecek tek yolumuz,
Elveda arkadaş, elveda sana
İyilik yaramazmış, kahbe insana
Başım dik duruyorum baksana
Satılmadık senin gibi üç kuruşa
Sen orada, kibrinle duruyorsun ayakta
Şimdi terkedip gitsende
Bu kalp seni unutmayacak
Herşey buraya kadar desende
Mahşerde de olsa hesap soracak
16-03-2000
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!