bir kuşu vurdular
gözlerimin önünde
kuş çırpındı
kuş pervane misali
gökyüzü daraldı
kuş parelendi
konuşmakla kaybedeceklerim
susmakla biriktirdiklerim
görüpte yandıklarım
ah edişlerim iç çekişlerim var
sensizlikte oluşturdugum korkularım
Bilmezsin şafağı geç söken sabahı
Akşamı düşercesine inen günü
Gece bölen sigara molasını
Telefon ziline yatmış iki kulağı
İnce beyaz ellere mahkum parmakları
Kadehlere kazınmış dudakları
bir ömürdü gülün dikeni ardına saklanan
her seferinde aynı dikendi
gönlümden bir damla
kızıl sıcak kan çıkartan.....
..
Nikahsız bahar
Yine çıkmaz sokak yolcusuyum
Hoşça kal sevgilim
Beynimin hücre duvarlarına
Kazıdım adını
neden bu kadar geç
Elimsin zamansız oldu herşey
Tutmam yasak
Dudağımsın
Öpmem yasak
Ayağımsın
Yine çıkmazlara darlara
Şafak yerine akşamlara
Vuslat yerine
Ayrılıklara gebe sevgim
Dağ başlarının,
Ürperten ateşi gibi
Hırçın akar'dı geceden
Aras dondu
Yüreğim kaldı
Karlar içinde
Murad'ım dondu
Böyle görülmedi Fırat
Parasızlık ne hale getirdi bizi
Lanet olsun sevgili
Gitmek zamanı çalıyor yine şafaklar
Burada da olsam uzakta da
Nasılsa birbirimize sunduğumuz tek şey
Telefon haberleşmesi
Dayanağımdın
Gidince
Çabuk yıkıldım
Umudumdun
Sönünce
Çabuk kırıldım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!