Yüzünü bilmediğim bir adam tanıyorum
Hiç bir güzelliği yok
yüreği hariç!
Yüzünü hatırlamadığım bir adamı seviyorum
Yokluğunda üşüyorum.
Ay kocaman
Gün sarardı.
Ay suları,
Sular kıyıları selamladı.
Bu kıpırtıları suların,
Yüreğimle bu gece
Konuk olsam yüreğinize,
Sevginin sıcaklığında
Sohbet etsek,
Günü geceyi şaşırıp
Dalıp gitsek
Bu akşam bir dostla,
Sana selâm yolladım
Güzel Istanbul!
Bir sabah sende uyanmak
tek dileğimdir.
Düşlerin parlayıp solduğu yerde
Hasretin atları şahlandı içimde
Sevda dolu bir yüreği
Bırakıp o şehirde
Dönüp geldik kaderimize.
Su birikintisine düşen
yağmur taneleri gibi
yüreğimde senden gelen esintiler.
Bir söğüt yaprağı narinliğinde
ve suya eğilmede.
Şahlandı mı nefsin atları
Kızıl yeleleriyle alevler saçmakta hızlı
Nefesi tozlara karışmış
Yüreği inip inip kalkmakta.
Ne el aman dinler o vakit
Bir söz geldi taa uzaklardan.
Uzak, bu dünyanın dili;
Sanki canımın taa içinden.
Neydi, hangi dildendi,
Kim anlardı onu başka benden?
Dilden söylenmemiş bir duaydı onun dilinden
Bu sabah bir bahara uyandım seninle
Bahçede leylaklar kokarken
laleler kızıl demde.
Kuğular göz kırptı çapkınca
Kirazlar çiçek açtı yüreğimde
Sordu bana o Bilge
Adımın mânâsını
Hayat veren deyince
Hatırlattı Hay Esmasını:
Sen yaşamazsan dedi
Yaşamaz adının mânâsı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!